| Sayenizde mecbur kaldığım için burada gördüm. | Open Subtitles | رأيته هنا... . و أنا مجبرة على ذلك بسببكم |
| Evet, şu mutant.. dün onu burada gördüm. | Open Subtitles | نعم ، ذلك المخلوق رأيته هنا بالأمس |
| Bu gece burada gördüklerini unut. Hiçbirimiz burada değildik. | Open Subtitles | أنسىَ ما رأيته هنا الليلة لم يكن أيٌّ منّا هنا. |
| Bugün burada gördüklerini birine söylersen seni bulurum ve öldürürüm. | Open Subtitles | ،أخبر أحداً بما رأيته هنا اليوم وسأجدك و أقتلك |
| Buralarda bir yerde olmalı, tam burada görmüştüm. | Open Subtitles | لابد أن هذا المحارب في مكان ما هنا، رأيته هنا تماماً |
| Daha önce de görmüştüm ama hiçbir şey almadım. | Open Subtitles | رأيته هنا سابقاً لكن لم أشتر شيئاً منه |
| Washington'a gidip burada görüp işittiğiniz her şeyi dilediğiniz gibi anlatın. | Open Subtitles | واذهب مباشرة الى البيت الأبيض اخبرهم بما تريد عما تظن أنك رأيته هنا |
| Eğer Burada gördüğüm şey dışarıya, doğal hayata karışması durumuna karşı ne yapacağımıza dair en ufak bir fikrimiz yok. | Open Subtitles | مما رأيته هنا فإن إنتشاره وصل إلى عدد من السكان -وليست لدينا أدنى فكرة كيف نتعامل معه |
| dün akşam burada gördüm | Open Subtitles | رأيته هنا ليلة أمس |
| O. Onu burada gördüm. | Open Subtitles | هو ، رأيته هنا |
| Bugün burada gördüklerini, yarın, beş kıtadaki maymunlar örnek alacaklar. | Open Subtitles | ...ما رأيته هنا اليوم القردة الموجودين في القارَات الخمسة سيفعلون نفس الشيء غداً |
| Patronuna söyle. burada gördüklerini anlat. | Open Subtitles | أخبر رئيسك، أخبره بما رأيته هنا |
| burada gördüklerini hiç kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بما رأيته هنا |
| Kimdi o adam? Onu daha önce de burada görmüştüm. | Open Subtitles | من كان هذا الرجل لقد رأيته هنا من قبل |
| Onu burada görmüştüm. | Open Subtitles | قد رأيته هنا. |
| Ama onu burada daha önce de görmüştüm. | Open Subtitles | لكنّي رأيته هنا من قبل |
| O adamı burada görüp görmediğmi bilmek istedi | Open Subtitles | أرادت أن تعلم هل رأيته هنا |
| Burada gördüğüm şeyin tedavisi. | Open Subtitles | إنه الحل لما رأيته هنا |