| Walker'ı okuduğum zaman, Stephanie'ye bir demet çiçek verdiğini gördüm, | Open Subtitles | عندما قرأت ووكر، رأيته يعطي ستيفاني باقة من الزهور، |
| Vera Markham denilen bir bayana para verdiğini gördüm ve Bay Grayson'ın, bayanın kimliğini gizlemek için harcama yapmayacağını duydum. | Open Subtitles | لقد رأيته يعطي مالاً لمرأة تدعى "فيرا ماركهام" سمعته يقول أن السيد"جريسون" لا يدفع أي نفقات لكي يبقي هويتها سرية |
| Ondan sonra da babama biraz para verdiğini gördüm. | Open Subtitles | ومِن ثَمّ رأيته يعطي والدي بعض الأموال |
| Onu bilgi için barmene yüzlük verirken gördüm. | Open Subtitles | رأيته يعطي النادل 100 دولار مقابل بعض المعلومات فحسب |
| Ben kendim onu emir verirken gördüm. | Open Subtitles | رأيته يعطي الأوامر نفسي. |
| Onu Jafar'a bir şey verirken gördüm. | Open Subtitles | رأيته يعطي شيئاً لـ (جعفر) |