| Daha fazlasını istiyorum. Neye dönüştüğünü gördün, değil mi? | Open Subtitles | أريد المزيد لقد رأيتَ ما يتحول إليه ، أليس كذلك؟ |
| Hiç savaş nevrozuna girmiş bir at gördün mü? | Open Subtitles | أسبق لك أن رأيتَ جواداً مصاباً بالاضطراب العصبي؟ |
| Bir süredir bu bölgede yaşıyorsun. Hiç UFO gördün mü ? | Open Subtitles | عشت طويلاً في هذه المنطقة أسبق و رأيتَ طبقاً طائراً؟ |
| Dün gece Wittlesey ve Beecher arasında olanları gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتَ ما حصلَ بينَ ويتلسي و بيتشَر الليلة الماضية؟ |
| Sen yatak işinde çalışıyorsun. Hiç dışarıya çıkmak fırsatı gördün mü? | Open Subtitles | في العَملِ في المَشفى هل رأيتَ أي فُرصَة للخروج؟ |
| Çünkü sen hepimizden daha iyisin, çünkü sen ışığı gördün. | Open Subtitles | أنتَ أفضَل مِنا كثيراً لأنكَ رأيتَ الضياء |
| Kendini küçümseme, Kyle. Daha önce ne yaptığını gördün. | Open Subtitles | لا تَبِعْ نفسك بسرعة، كايل فلقد رأيتَ ما يمكنك فعله |
| Sana hepsini çıplak olarak hayal et derdim ama, sanırım çoğunu çıplak olarak gördün zaten. | Open Subtitles | كنتُ سأقولُ لكَ أن تتخيلهُم عُراة جميعاً لكن، أعتقِد أنكَ رأيتَ الكثير منهُم عُراة |
| İlk defa burada bir tuvalet gördün | Open Subtitles | هنا كانت المرة الأولى التى رأيتَ فيها مرحاضاً |
| Terapi toplantısına ihtiyacım yok. 20 yaşında bir adamın tıpkı sana benzeyen bir fotoğrafını gördün. | Open Subtitles | لقد رأيتَ صورة منذ عشرين عاماً لرجل يبدوا مثلك تماماً. |
| Hiç maksimum güvenlikli bir hapishanenin içini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتَ في حياتكَ ما بداخل سجنٍ من الدرجةِ الأمنيّة القصوى؟ |
| O gece garip bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هل .. هل رأيتَ أمراً غريباً بتلكَ الليلة ؟ |
| Kızı gördün. Kanı, kızarıklıklarını gördün. | Open Subtitles | لقد رأيتَ الفتاة ورأيتَ الدماء ، والبقع الحمراء |
| Oyuncu seçimlerindeki isyanını sen de gördün. | Open Subtitles | رأيتَ ما أثاره في تجارب الأداء ذلك اليوم |
| Anma töreni için Londra'ya giderken nasıl olduğunu gördün. | Open Subtitles | رأيتَ حالته, عندما ذهبوا للعزاء في لندن. |
| Madem çocuğu gördün neden peşinden gitmedin? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتَ قد رأيتَ الطفل وهو يغادر لِمَ لم تطارده ؟ |
| Siz bu adamı hesabı ödemeden kaçarken gördünüz diye.. ...gerçekten cinayet suçlamasını kaldırmamı mı öneriyorsun? | Open Subtitles | أتشير بصدقٍ أنني أخطأتُ في توجيه إتّهام بالقتل لأنّكَ رأيتَ هذا الرجل في حالة هرب عن الدفع؟ |
| Detaylara ihtiyacımız var. Kimseyi gördünüz mü? - Hayır. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى التفاصيل هل رأيتَ أيّ شخص؟ |
| Bak şimdi... O markette birini gördüğünü ve ondan kaçtığını biliyorum, ayrıca yüksek hızda-- | Open Subtitles | أصغِ يا صاح أعلم أنّك رأيتَ أحداً بذلك المتجر |
| Buraya doğru gelen kocaman bir popo görürsen kız gibi çığlık at. | Open Subtitles | إذا رأيتَ عفريتاً عريض المنكبين قادم من تلك الناحية، فاصرخ مثل الفتاة |
| Şüphelenmenize neden olan bir şey görmüş olmalısınız. | Open Subtitles | إذاً لا بدّ أنّك رأيتَ شيئاً جعلكَ تشكّ بذلك |
| Sabahın 3'ünde oradaydın. Sokakta kimseyi gördüğün oldu mu? | Open Subtitles | كنتَ هناك الساعة الثالثة صباحاً، فهل رأيتَ شخصاً آخر في الشارع؟ |
| Adamların, bu toprakları güvende tutabilmek için kan nehirlerinde boğulduğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيتَ رجالاً تندرق دمائهم كالأنهار ليبقوا هذهِ الأراضى بأمان. |
| Geçen haftaki Seahawks maçını izledin mi? | Open Subtitles | هل رأيتَ لعبةَ الـ"سيهوكس" الأسبوعَ الماضي؟ |
| Peki Natalie'nin seni dikizlediğini gördüğünde sen ne yaptın? | Open Subtitles | ما الذي فعلته عندما رأيتَ ناتالي تراقبك؟ |
| Yeni taktığım hareket sensörlü lambaları görmüşsündür sanırım. | Open Subtitles | أظنّكَ رأيتَ إنارات استشعار الحركة الجديدة التي ركّبتُها للتوّ |
| Peki neden? Rockingham'da, Bronco'daki kanı gördükten sonra ne yaptın? | Open Subtitles | ومالذي فعلتهُ ايضاً في روكينغهام، بعدما رأيتَ الدم على سيارة البرونكو؟ |