| Nesne kalbe girmemiş, ancak sol akciğeri delmiş ve kalp zarını kısmen yırtmış. | Open Subtitles | تخطت الأداة قلبها لكنّها ثقبت رئتها اليسرى ومزقت غشاء التمور جزئياً |
| Bir kaç kırık kaburgası var, ...ve akciğeri çökmüş olabilir. | Open Subtitles | وكان لديها بعض الكسور في ضلوعها و رئتها اليسرى قد تنهار |
| Kırık kaburgalarından biri Akciğerini kesmiş. | Open Subtitles | أحد أضلاعها المكسورة مزّق رئتها. |
| Sağ akciğerinde mide sularıyla erimiş halde bir brokoli parçası buldum. | Open Subtitles | وجدت قطعة من القرنبيط في رئتها اليمنى ومآكلة مع عصائر المعدة |
| Ciğerlerindeki basıncı azaltamazsam ölür. | Open Subtitles | , لو لم أعالج الضغط على رئتها , فسوف تموت لذا لن تمانع ان لم تستطع أن تمشي |
| Hızlı ve riskli daha iyi. Akciğere köpük doldur. | Open Subtitles | إحتمالات السرعة والمجازفة أفضل قم بترغية رئتها |
| Sağ ciğerinde hemotoraks var. | Open Subtitles | كان لديها نزف في رئتها اليسرى سببت بواسطة ضلع يساري مكسور |
| Sağ Akciğerinin söndüğü anlamına gelir. | Open Subtitles | وهذا يعني أن رئتها اليمنى تنهار كايت" .. |
| - Ciğerlerine baskı yapan bir sıvı var. | Open Subtitles | هنالكَ سوائل تضغط على رئتها |
| Yani nöbetlere akciğerindeki bu şey mi neden oluyormuş? | Open Subtitles | إذا هذا الشيء في رئتها هو مايسبب لها النوب؟ |
| Artı akciğeri de mahvolmuş. | Open Subtitles | إضافةً إلى أنّ رئتها مستنزفة وتحتاج رئة واهبة كي تعيش |
| Artı akciğeri de mahvolmuş. | Open Subtitles | إضافةً إلى أنّ رئتها مستنزفة وتحتاج رئة واهبة كي تعيش |
| Biriken sıvıyı boşaltma ve çökmüş sağ akciğeri onarma denemelerimizden sonra kısmi bir pnömonektomi uyguladık ve çöken kısmı vücuttan ayırdık. | Open Subtitles | بعد عدة محاولات لاستنزاف السوائل وإصلاح الرئة المنهارة خضعت لإستئصال جزئي في الرئة ومنه أزيلت نصف رئتها |
| - Alkışlardım ama Akciğerini tutuyorum. | Open Subtitles | كنت لاصفق,لكننى احمل رئتها بين يدى |
| Akciğerini şişirmeliyim. | Open Subtitles | سأقوم بنفخ رئتها .. |
| Akciğerini şişirdim, ama yaralamak zorundaydım. | Open Subtitles | لقد قمت بنفخ رئتها |
| Zatürree hastam Bayan Emmy'nin sol akciğerinde gırla sıvı var. | Open Subtitles | مريضتي ذات الرئة الملتهبة لديها الكثير من الفضلات السائلة في رئتها اليسرى |
| akciğerinde kan pıhtısı vardı. Üzgünüm. | Open Subtitles | ابنتك عانت من تجلط الدم في رئتها |
| Hayır, Ciğerlerindeki havayı dışarı çıkarttın. | Open Subtitles | انها لم تتنفس أنتى دفعتى الهواء خارج رئتها |
| Ciğerlerindeki kanamadan ölecek. | Open Subtitles | إنّها تنزف حتّى الموت من رئتها |
| Hızlı ve riskli daha iyi. Akciğere köpük doldur. | Open Subtitles | إحتمالات السرعة والمجازفة أفضل قم بترغية رئتها |
| Diğer ciğerinde de akıntı başlamış. | Open Subtitles | رئتها ترشح الآن. |
| - Akciğerinin olduğu yeri mi? | Open Subtitles | -ماذا ، أتقصدين فوق رئتها ؟ |
| - Ciğerlerine baskı yapan bir sıvı var. | Open Subtitles | هنالكَ سوائل تضغط على رئتها |
| Bu yüzden akciğerindeki kitlenin o olduğunu sandık. | Open Subtitles | وهو السبب الذي جعلنا نتوقع أنها الكتلة في رئتها. |