| Eminim babam sana söylemiştir. Bence bunun başka bir nedeni var. | Open Subtitles | قد أكون شرير جداً لقد راهنت والدي على أن أقول لكِ. |
| Bilmiyorum ama kimliğini askeri veri tabanından bulabileceğimize Eminim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، لكنّي راهنت بأنّنا يمكن أن نجد آي ه. دي . من قاعدة البيانات العسكرية. |
| Bütün personel senin üzerine bahse girdiler Ben bir yıllık maaşımı peşin yatırdım. | Open Subtitles | إن الطاقم كله قد راهن عليك لقد راهنت براتب عام كامل وانت تبكى؟ |
| Ama bahse girerim ki sinagog'un içine bombayı sen koydun. | Open Subtitles | لكني راهنت أنك تستطيع الان تضع قنبلة في المجمع اليهودي |
| Yendiğime iddiaya girebilirsin. Yedi uzun yılın her anında. | Open Subtitles | انت الذى راهنت اننى هزمتك فى كل خطوة طوال السنين السبعة |
| - Kralların sporunu seyrediyorsun gördüğüm kadarıyla.Hangisine oynadın? - Joe! nun ruyası.Sekiz numara | Open Subtitles | ما هو رقم الحصان الذي راهنت عليه جو الحالم , رقمه ثمانيه |
| Sana karşı 30 dolar bahis oynadım, beni yarı yolda bırakma. | Open Subtitles | أنا راهنت بثلاثين دولاراً ذهباً ضدك فلا تجعلني أخسر. |
| Bunu Dressner Otomotiv'dekilere söylemeyi unuttuğundan Eminim. | Open Subtitles | راهنت بأنه أهمل ذِكر أولئك الأشخاص في محركات دريسنير الألمانية،هاه؟ |
| Eminim bütün gün dikilip bebek kafası takan düşük maaşlı bir kontrol bandı elemanısındır. | Open Subtitles | لقد راهنت بالاجماع بأنك شخص عديم المستوى حيث تقف طوال النهار تشد رؤوس الدمى |
| Hey, Fish. Eminim bir daha bu vapurda beyazlarla kavga etmezsin. | Open Subtitles | يا فيش، راهنت بأنك لن تقاتل أي أبيض آخر على هذا المركب |
| Ben de sana 10 dolar para yatırdım Billy. | Open Subtitles | اسمع لقد راهنت عليك بعشر مرات لوحدي بيلي بوي |
| Hayatımı sonra düzenle. Bu maça para yatırdım. | Open Subtitles | حسنا,حسنا يمكن ان تصلح حياتى لاحقاً لقد راهنت بمالى على ذلك |
| O akıllı sporcunun performansına büyük bir miktar yatırdım. | Open Subtitles | لقد راهنت بمبلغ كبير على أداء هذا اللاعب الموهوب |
| O halde bahse girerim buraya geldiğin için mutlusun artık. | Open Subtitles | حسنا ، انا راهنت علي انك سعيدا انك جئت الآن |
| bahse girerim 24 saat önce, geceyi burada geçireceğini düşünmedin. | Open Subtitles | راهنت بالـ 24 ساعة الماضية بأنك لم تفكري بقضاء الليلة هنا |
| bahse girerim askeriye 50 yıl önce başladığı işi hiç bırakmadı. | Open Subtitles | ... فيالنسبةالمبطئةأوالمعجّلة. راهنت الجيش ما توقّف العمل بدأ قبل 50 سنة. |
| Yakalanacağına dair iddiaya girmiştik, gördüğün gibi ben kazandım! | Open Subtitles | أحضرت لك هذا لقد راهنت بأنهم سيمسكونك و ربحت |
| Adamın biriyle pianoyu tek başıma kaldırabileceğime dair iddiaya girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت مع رجل أتمكن من رفعه من على الأرض بنفسي |
| Yanlış ata oynadın. Uğraşma. | Open Subtitles | . لقد راهنت علي الطرف الخاسر , انسي الموضوع |
| Haydi, seni aptal beygir! Son 10 dolarımı sana oynadım. | Open Subtitles | انطلق أيها الحصان الغبي لقد راهنت عليك بآخر 10 دولار أملكها |
| 15:30'da bahsi hangisine yatırdın? | Open Subtitles | أين راهنت في سباق الثالثة والنصف؟ |
| Biliyor musun, bir keresinde yarışta sonuncu gelen bir ata $40,000 yatırmıştım, bu yüzden ben de onu satın aldım. | Open Subtitles | تعلم، ذات مره راهنت ب40,000 على حصان حلبالمركزالأخير،ثماشتريتالحصان. |
| Bak, bu şirketin büyüyeceğine ve faturalarımın artacağına dair bahse girdim. | Open Subtitles | أنظر ، راهنت بأن هذه الشركة ستكبر و أجوري ستكبر معها |
| Onun ilk evlenen olacağı konusunda yüksek bahis oynardım. | Open Subtitles | كنت ساحصل على مال كثير لو كنت راهنت على انه أول واحد سيتزوج منا |
| San Bernardino'da ilk on dakikamda bir aptalla karşılaşacağıma dair kendimle bir bahse girmiştim. | Open Subtitles | راهنت نفسي على وصولي في سان برناردينو, أن أعطي دولار إلى الحمار الأول الذي اقابله |