| O Rayden, Şimşek tanrısı ve dünya aleminin koruyucusu. | Open Subtitles | إنه رايدن ، إله البرق و الصواعق و حامي مملكة الألرض |
| Onun peşinden gidemezsin. Rayden'ın söylediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلحق به ألا تتذكر إذن ماقاله رايدن ؟ |
| Rayden, Sonya Shang Tsung'ı yenebilir mi? | Open Subtitles | رايدن ، هل تستطيع سونيا أن تهزم شانغ تسونغ ؟ |
| Bir baba ve oğul, Reiden Gölü'nden bir adam çıkarmış. | Open Subtitles | انتشلَ أبٌ و ابنه رجلاً ''من بحيرة ''رايدن. |
| O gerçek olmalı! Bir baba ve oğul Reiden Gölü'nün ortasından bir adam çıkarmışlar. | Open Subtitles | انتشلَ أبٌ و ابنه شابّاً ''من وسط بحيرة ''رايدن |
| Bu zaman diliminde ortaya çıkışın Reiden Gölü'nde olmuştu. | Open Subtitles | ظهوركَ الأوّل في هذا المسار ''الزمنيّ كان في بحيرة ''رايدن. |
| Üç aylık terapiden sonra, hasta, Yıldırım Tanrısı ve dünyanın koruyucusu Lord Raiden olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | بعد ثلاثة اشهر من العلاج "المرض يدعي انه السيد "رايدن آله الرعد وحامي الأرض |
| Merhaba, ben Ryden Malby. Saat 10.00'da Barbara Snaff ile bir mülakatım vardı. | Open Subtitles | مرحباً ، أنا (رايدن مالبي) لدي مقابلة مع (باربرا سناف) في الساعة العاشرة |
| - O yalnızca bir dilenci. - Onu bağışlayın efendi Rayden. | Open Subtitles | ـ إنه مجرد متسول ـ أعفه يا سيدي رايدن |
| Anlat bana, Rayden ölmeden önce hayatı için sana yalvardı mı? | Open Subtitles | قل لي، هل جعلت (رايدن) يستجدي حياته قبل أن تقضي عليه؟ |
| Şuandan itibaren güvenebileceğimiz tek varlık insanlardır. Başka kimseye güvenemeyiz, Rayden'a bile! | Open Subtitles | الوحيدون الممكن الوثوق بهم هم الآدميون لا أحد سواهم، ولا حتى (رايدن) |
| - Korkmuyorum, Rayden, ölmekten. - O halde ne? Kaybetmekten. | Open Subtitles | لست خائف (رايدن)، ليس من الموت - مما اذن ؟ |
| - Yeter. - Lord Rayden. | Open Subtitles | ـ كفى ـ سيد رايدن |
| Çok geç efendi Rayden. | Open Subtitles | فات الأوان يا سيد رايدن |
| Bir baba ve oğul Reiden Gölü'nün ortasından bir adam çıkarmışlar. | Open Subtitles | انتشلَ أبٌ و ابنُه رجلاً من بحيرة "رايدن". |
| Bu da Reiden Gölü'nde olmuştu. | Open Subtitles | ''حدث ذلك أيضاً عند بحيرة ''رايدن. |
| Reiden Gölü. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}بحيرة رايدن |
| Reiden Gölü'nde evim vardı. | Open Subtitles | كنتُ أمتلكُ منزلاً قربَ بحيرة "رايدن". |
| - Ama o Reiden Gölü'nün dibinde. | Open Subtitles | ''إنّه في قعر بحيرة ''رايدن. |
| Reiden Gölü. | Open Subtitles | ''بحيرة ''رايدن. |
| Heyecanlıyım, inanıyorum ki Raiden Global sizin de yardımlarınızla büyük bir adım attı ve artık kısırlık salgınına bir son vereceğiz. | Open Subtitles | أتوق لأخبركم بأن (رايدن غلوبال) حققت إنجازاً ونعتقد أنه بمساعدتكم سنتمكن من وضع حد لوباء العقم |
| Ryden, Sanırım güzel bir sinerji yakaladık, sen ve ben. | Open Subtitles | أتعرفين ما أفكر به يا (رايدن)؟ أعتقد يوجد بيننا بعض التآزر الرائع أنا وأنتي |
| Reidun'la yemekteyken güneş gözlüğü takamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن ترتديها (وأنت تتعشى مع ( رايدن |