| Belki de artık biraz değişmeli ve kendini bir insana adamalısın. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتحصلي على الحياة اللائقة وتنتمين إلى شخص تمتلكينه |
| Belki de artık birlikte nasıl çalışacağımız konusunda biraz daha istekli olmanın zamanı geldi. | TED | ربما حان الوقت لكي نصبح أكثر تعمدًا حول كيفية العمل بشكل جماعي. |
| - Evet. - Belki de artık aynaya bakma vakti gelmiştir, genç bayan! | Open Subtitles | ربما حان الوقت كنت أخذت جيد، نظرة فاحصة في المرآة، وسيدة شابة. |
| Gidişatı bu şekilde planlamamıştım ama saldırmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | انه ليس المخطط الذي رسمته لكن ربما حان الوقت للهجوم |
| Eğer geri bir şey vermediyse yola devam etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تعطك أي شيء حتى الأن ربما حان الوقت لتتركها |
| Bir sonraki adımı atıp ondan yanıma taşınmasını istememin zamanı gelmiştir belki de. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لأخذ الخطوة التالية وسؤالها أن تنتقل للعيش معي. هل سمعت ماقلته؟ |
| Belki artık takıImak için başka bir yer bulmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | يا إلهي . ربما حان الوقت لتجد مكاناً مناسباً لتعيش فيه |
| Belki de bu olayı biraz daha derinleştirmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لإثارة ذلك النزاع أكثر قليلاً |
| Tamam Belki şimdi onu gerçek bir hastaneye götürmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | حسناً, ربما حان الوقت لأخذ هذا الرجل لمشفى حقيقي |
| Belki de artık durup bununla yüzleşmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للتوقف وتستدير وتواجه الأمر |
| Belki de artık müşteri altyapımı geliştirmem gerekiyor. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنا .. توسيع قاعدة الزبائن |
| Belki de artık geri çekilip Manhattan'ı sana bırakmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت بالنسبة لي للتراجع، وأتركك تتملّكين منهاتن |
| Belki de artık diğer yeteneklerini de... - 25 milyon dolar. | Open Subtitles | .. ربما حان الوقت لكي تكتشف - خمسه وعشرون مليون - |
| Belki de, artık otobüse binmenin vakti gelmişti. | Open Subtitles | ربما حان الوقت الذي أبدأ فيه صعود الحافلة مجدداً. |
| Belki de artık öğrenmeli. Yani sonsuza dek bilmeden yaşayamaz ya. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنخبرها، أعني لا يمكن أنّ تظل مُغيبة عمّا يحدث إلى الأبد |
| Belki de artık kadınlara daha fazla yetki vermenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتكون النساء في مناصب أعلى |
| Maria'yı Katolik yatılı okuluna aktarmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لانتقال ماريا للمدرسة الكاثوليكية الداخلية |
| Bir dedektif tutup gerçekten güvende olup olmadığını öğrenme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت كي نستأجر محقق ونتأكد أنها بأمان حقًا |
| Nalları dikme vaktin gelmiş olabilir yani. | Open Subtitles | ربما حان وقت تسجيل مستوى جديد إن كنت تعرف قصدي |
| Masumların darağacını boylayıp durmasının sonu gelmiştir belki de. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لرجل بريئ بالتوقف عن مواجهة المشانق في هذه المدينة |
| Belki artık oraya birinin gelip... o yılışık suratındaki gülümemeyi silmesi gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لشخص مثلى أن يأتى اليك ويلقنك درسك على هذا |
| Belki de bu olayı biraz daha derinleştirmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لإثارة الخلاف أكثر قليلاً |
| Belki şimdi soyağacı dışından birini bulmalıyız. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لإيجاد شخصٍ ليس من أقاربه .. |
| Biliyorum seni harekete geçiren ben oldum, fakat, buna son vermemizin zamanı geldi belki de. | Open Subtitles | أدري أنني كنت أساعدكَ، لكن، ربما حان الوقت لنتوقف. |