Pekâlâ. Tamam. Belki... | Open Subtitles | حسناً أنت تعلم ربما نفعل هذا في الاسبوع المقبل |
Yerine onları durdurmak için çalışmakla Belki, bize durdurmak için almaya çalışırken olmalıdır. | Open Subtitles | أتعلمان ، ربما نفعل هذا بالطريقة الخاطئة ربما بدلاً من ايقافهم ربما علينا أن نجعلهم يضطرون لإيقافنا |
Ayaklarınızla ilgili sorunlarınız varsa, Belki de başka zaman görüşmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا, إذا كنتما بحاجة للحديث لأهتمامكما بقدميكما ربما نفعل ذلك في وقت آخر |
Bana kalırsa küçük bir korektif ameliyat yapabiliriz. | Open Subtitles | أشعر أنه ربما نفعل له جراحة تصليحية صغيرة |
Ya da Belki de bir sonraki en iyi şeyi yapabiliriz. Kim olduğunu söylüyordun? | Open Subtitles | أو ربما نفعل أفضل من ذلك |
Pekala, bakalım Belki bir gün dediğini yaparız. | Open Subtitles | حسناً دعينا نرى ربما نفعل هذا في يوم ما |
- Belki birbirimizi seviyoruz. - Evet, Belki seviyoruz. | Open Subtitles | ربما نحن نحب بعضنا البعض - أجل، ربما نفعل ذلك - |
Belki ikinci buluşmamızda. | Open Subtitles | ربما نفعل ذلك في موعدنا الثاني. |
Olağan yerlere uğrayacağız Belki karşımıza olağandışı bir şey çıkar. | Open Subtitles | سوف نولج الى الأماكن الأعتيادية ربما نفعل اشياء غير أعتيادية سوف نولج الى الأماكن الأعتيادية ربما نفعل اشياء غير أعتيادية |
Belki de bunu şu an geriye doğru yaşıyoruz. | Open Subtitles | ربما نفعل ذلك بطريقة عكسية |
Biraz daha iyi planlamış olsaydı bulabilirdik Belki ama... | Open Subtitles | حسنا، ربما نفعل لو كان خطط لرهان صغير، لكن... . |
Belki bu sefer tanışırız. | Open Subtitles | حسناً، ربما نفعل تلك المرة |
Meşgulüm. Belki sonra... | Open Subtitles | -لدي عمل ، ربما نفعل ذلك لاحقاً. |
Belki arabam da yapsak daha iyi. | Open Subtitles | ربما نفعل ذلك في سيارتي |
Burada birilerini bulabilirim Belki. | Open Subtitles | ربما نفعل ذلك نحن الثلاثة |
Burada birilerini bulabilirim Belki. | Open Subtitles | ربما نفعل ذلك نحن الثلاثة |
Şey Belki bir ara bunu yapabiliriz. | Open Subtitles | الان ربما نفعل هذا مرة اخرى |
Belki bu konuda bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما نفعل شيئاً بهذا |