| Ve biz konuşurken o ihtiyar, masum bir kadının hayatını kurtarmaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | وهل تعلم ؟ الآن هذا الرجل ربما يحاول إنقاذ حياة إمرأة بريئة |
| Beynin, olayları geçmiş deneyimlerinle... karşılaştırarak anlamlandırmaya çalışıyor olabilir, fakat ona benzer bir şey yok, o da çözmek için biraz daha sıkı çalışıyor. | Open Subtitles | ربما يحاول دماغك فهم ما حصل عن طريق مقارنته بتجارب سابقة ولكن لا تملك تجربة مشابه لها |
| "Benim ona yaptığım gibi, o da beni tuzağa düşürmeye çalışıyor olabilir." | Open Subtitles | "ربما يحاول ان يخدعني بالطريقة التي خدعته بها " |
| Kaçmaya çalışabilir, ama doğru nişan aldıysan, saf refleks işini görür. | Open Subtitles | ربما يحاول الفرار. لكن إذا أصبته بشكل جيد، سيكون هادئاً تماماً. |
| Hatta birkaç subayın adını karalamayı bile deneyebilir. | Open Subtitles | و ربما يحاول حتى ذكر أسماء بعض الضباط لكم |
| Ülkeyi terk etmeye çalışıyordur, hâlâ etmediyse tabii. | Open Subtitles | ربما يحاول مغادرة البلاد إذا لم يكن سبق وفعل |
| Yerimizi öğrenmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول استخدامك ليكشف موقعنا |
| Tekne kaçmaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | الأتصال السطحي، ربما يحاول الهروب |
| Cinselliklerini düzeltmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول شفاءهن من رغباتهن الجنسية |
| Ihab, bir tiranlığın yerine başka bir tiranlık getirmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول (إيهاب) إستبدال حكم إستبدادي بآخر, |
| Ihab, bir tiranlığın yerine başka bir tiranlık getirmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول (إيهاب) إستبدال حكم إستبدادي بآخر, |
| Beni öldürmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول قتلي. |
| Ajan Stark'ı kimliği için öldürdüyse bizi tanımaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | إذا قتل العميل الخاص (ستارك) للحصول على هويته... ربما يحاول أن يتكيف معنا. |
| Jesse, bence bize yardım etmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | -جيسي)، أعتقد أنه ربما يحاول مساعدتنا) |
| Jesse, bence bize yardım etmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | -جيسي)، أعتقد أنه ربما يحاول مساعدتنا) |
| Sizinle konuşmaya çalışabilir, sizi ikna etmeye ya da şaşırtmaya çalışabilir. | Open Subtitles | ربما يحاول التحدث معك، يُقنعُكَ يتلاعب بكَ |
| Bu bombayı uçağa getiren adam bir şeyler deneyebilir. | Open Subtitles | الرجل الذي أحضر هذه القنبلة على الطّائرة ربما يحاول فعل أمرًا ما. |
| Belki Greenway santrali sabote etmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما يحاول (جرينواي) تخريب المحطة |