| - Belki atıştırmak için durabiliriz. - Hayır, o bütçede değil. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نتوقف من أجل وجبة سريعة لا , هذا الأمر ليس موجود في الميزانية |
| - Oraya girilecek bir yol yok. - Belki açabiliriz. | Open Subtitles | لا يمكن الدخول هنا ربما يمكننا أن نحاول فتحه - |
| belki de engebeli bir yolda uzun bir yolculuk yapmalıyız. | Open Subtitles | أقصد ربما يمكننا أن نأخذ رحلة طويلة على طريق وعر |
| belki de beyindeki bir hastalığa sebep olan değişikleri tam olarak tespit edebiliriz. | TED | ربما يمكننا أن نحدد بدقة المجموعة المضبوطة للتغيرات الجزئية التي تحدث في حالة اضطراب الدماغ. |
| Bulursan, Belki biz de ne olduğunu anlarız. | Open Subtitles | لو انك يمكنك أن تجده ربما يمكننا أن نخمن ذلك |
| Belki biz de çabucak evrim geçirip suda yaşayan yaratıklar haline geliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نتطور سريعا لمخلوقات مائية |
| Belki bir şeyler içmek için buluşuruz ve bana ön tarafını gösterirsin. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نتقابل فيما بعد, وساعتها يمكن أن أراك من الأمام. |
| Belki bir ara oturup yemek yeriz az da laflarız. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نخرج لتناول الطعام وقتاً ما ونتحدث قليلاً |
| Belki yemeğe gider veya bir içki içeriz diye düşündüm. Kafa dağıtmak için. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نذهب للعشاء ، أو نشرب شراب ، أو نتمشى قليلاً. |
| - Bize daha çok heyecan gerekiyor. - Belki de bir şey düşünebiliriz. | Open Subtitles | نحن بحاجة الى مزيد من الدراما ـ ربما يمكننا أن نفكر في شيء ما |
| - Belki de biraz hava aldıktan sonra... | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نقوم بتمشيه و نحاول تبا ايفان |
| - Belki bir ara birer bira içeriz. | Open Subtitles | مهلاً, ربما يمكننا أن نتناولَ الشرابَ سوياً في يومٍ ما |
| hadi,hadi,hadi! belki de telefon şirketine mesajı değiştirmelerini söyleliyiz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نطلب شركة الهاتف لتغير الرسالة |
| belki de fotoğraftan kontrol etmeliyiz, hemen şurada. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نتحقق من الصورة، إنها هنا |
| belki de, başka türlü bir anlaşma yapabiliriz. | Open Subtitles | ربما , يمكننا أن نقوم بنوع آخر من الترتيبات |
| Belki biz de çabucak evrim geçirip suda yaşayan yaratıklar haline geliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نتطور سريعا لمخلوقات مائيه |
| Ya da Belki biz yukarı gelip havuzunuzu kullanırız. | Open Subtitles | أو ربما يمكننا أن نخرج ونستخدم حمام السباحة الخاص بك. |
| Belki biz de iş arkadaşı olabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، ربما يمكننا أن نكون اصحاب عمل |
| Belki bir gün müziğin hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | إذاً ربما يمكننا أن نتكلم عن موسيقاك الرائعة في وقت ما قريب |
| Belki bir otopsi yaptırabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن يكون لهم القيام بتشريح الجثة. |
| Belki bir ara öğle yemeği için bir araya gelebiliriz. Arayı kapatırız. | Open Subtitles | أعنى, ربما يمكننا أن نتقابل على الغداء بوقتٍ ما, أنتِ تعرفى, إسترجاع الماضى |
| Muhtemelen bu akşam meşgulsündür ama yine de öğleden sonra bir kahve içebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | أعرف أنك مشغول الليلة ولكن ربما يمكننا أن نشرب القهوة سويا عند الظهيرة |
| Konserden sonra işiniz yoksa birlikte yemek yiyebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر إن لم يكن لديك شيئاً لتفعله بعد الحفل ربما يمكننا أن نتناول عشاءاً متأخراً |