| Diyelim ki işi ayarladım, altından kalkabilir misin? | Open Subtitles | إن رتبتُ الأمر، وقمت بإدخالك أتعتقد أن بوسعك القيام بالعمل؟ |
| Onunla burada bir buluşma ayarladım, ama sayenizde ödemenin en için yapıldığını hala bilmiyorum. | Open Subtitles | رتبتُ لمقابلته هنـا، لكن بفضلكم مازلتُ لا أعرف ماهـو غرضه |
| Sen buradan uzaklaşma diye bu şekilde ayarladım. | Open Subtitles | لقد رتبتُ الأمور هكذا، حتى تتمكن من البقاء هنا. |
| yatırımcılar ve finansal kurumlarla görüşmeler ayarladım. | Open Subtitles | سنحتاجُ إلى بعض الدعم لقد رتبتُ إجتماعات مع المستثمرين والمؤسسات المالية |
| Okul gezisine rehberlik etmem gerek ve onları yarı yolda bırakamam. | Open Subtitles | لقد رتبتُ أموري أن أكون مُشرفاً على هذه الرحلة أنهم يعتمدون عليّ |
| Senin için her şeyi ayarladım. | Open Subtitles | لقد رتبتُ كل شيء لك سأترك المنزل لك |
| her şeyi ayarladım, tüm yemekleri yaptım. | Open Subtitles | أنا رتبتُ كل شيئ أنا اعددتُ كل الطعام |
| Thaddeus'u eski demirci dükkânına götürmeleri için Cha Pow ve Bolo'yu ayarladım. | Open Subtitles | لقد رتبتُ مع (تشا بو) و(بولو) لينقلا .ثاديوس) إلى ورشة الحدادة القديمة) |
| Ben ayarladım. Annen ile yapmamız gereken işler var. | Open Subtitles | رتبتُ ذلك، فلدينا عملٌ نقوم به |
| Ama ben bütün programımı buna göre ayarladım. | Open Subtitles | لكني رتبتُ كل شيء |
| Ben de bir buluşma ayarladım. | Open Subtitles | لذا رتبتُ لقاء. |
| Ehil erkekler New York'a gidip savaşa dahil olacaklar ve kadınlara gelince, hizmetçiniz için bile mükemmel bir fırsatı çoktan ayarladım. | Open Subtitles | الرجال القادرون سوف يذهبون إلى نيويورك" و ينضمون إلى الحرب و كذلك الأمر بالنسبة للنساء ، لقد رتبتُ بالفعل مناسبة رائعة من أجل خادمتك |
| Ben ayarladım. | Open Subtitles | لقد رتبتُ لهذا. |
| Bahçe turu da ayarladım. | Open Subtitles | رتبتُ جوله حول الكروم أيضاً. |
| Seni için Gotham'daki Arkham Tımarhanesi'ni ayarladım. | Open Subtitles | رتبتُ لكَ للحصول على نقل (إلى مدينة (نيويورك |
| Ve tüm bunları ben ayarladım. | Open Subtitles | -و لهذا، رتبتُ لكلِّ شيء |
| Çekilin buradan. Philadelphia'da bizim için bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | (لقد رتبتُ لنا لقاء في (فيلادلفيا. |
| Okul gezisine rehberlik etmem gerek ve onları yarı yolda bırakamam. | Open Subtitles | لقد رتبتُ أموري أن أكون مُشرفاً على هذه الرحلة أنهم يعتمدون عليّ |