Güneş doğarken, herkesin aşırı bitkin olduğu anda Berkut şunu fark etti... | Open Subtitles | عند شروق الشمس، وبينما كان الجميع مُتعبا : أدرك رجال مكافحة الشغب أن |
Sonra birkaç Berkut geldi, yakalandım. | Open Subtitles | بعد ذلك سارع إليّ بعض رجال مكافحة الشغب وقبضوا عليّ |
Bir Berkut polisinden 4,5 metre uzakta insanlar vardı ve adam durmadan ateş ediyordu. | Open Subtitles | كان الناس يقفون على بعد خمسة عشر قدما من رجال مكافحة الشغب وكان يطلقون النار دون توقف |
Sabah Berkut saldırdığında o tıp istasyonunu tamamen ortadan kaldırdılar. | Open Subtitles | عندما هاجم رجال مكافحة الشغب في الصباح قاموا بتدمير تلك المحطّة الطبية تماما |
Hruşevskogo Sokağı'nda yaşadığım en korkunç anlardan biri Berkut'un Serhiy Nigoyan'ı vurmasıydı. | Open Subtitles | أحدُ أكثر اللحظات التي رأيتها رعبا كانت في شارع روشيفسكي عندما أطلق رجال مكافحة الشغب النار على سيرجي نيغوين |
Birçok aktivist Berkut tarafından tutuklandı ve kaçırıldı. | Open Subtitles | و اعتًقل العديد من النشطاء واختُطفوا بواسطة رجال مكافحة الشغب |
Berkut ve trafik polisi işin içindeydi. | Open Subtitles | اشترك فيه رجال مكافحة الشغب و شرطة الطرق |
Bugünden itibaren Berkut aktivistlere karşı güç kullanmayı bırakacak. | Open Subtitles | ،سيتوقف رجال مكافحة الشغب عن استخدام القوة ضد النشطاء |
Orada bizi karşılayanlar polis Berkut ve Tituşki oldu. | Open Subtitles | ،كانت الشرطة في انتظارنا .رجال مكافحة الشغب و المرتزقة |
Berkut üzerimize tuğlalar atıyordu. | Open Subtitles | كان رجال مكافحة الشغب يلقون بالطّوب علينا |
Orada Berkut'un kalkan olarak kullandığı ve arkasından ateş ettiği beton bloklar vardı. | Open Subtitles | كان هناك كُتل خراسانيّة استخدمها رجال مكافحة الشغب بمثابة دروع ليطلقوا منها |
Saldırı başladığında, önce polis ilerledi arkalarında Berkut, peşlerinden de Tituşki geliyordu. | Open Subtitles | ، عندما كانوا يهاجمون الناس هاجم رجال الشرطة أولا جاء بعدهم رجال مكافحة الشغب ( burket) متبوعين بالتيتوشكيّون {\cHCDCC24}( Titushky= عملاء مرتزقة كانوا يدعمون الشرطة الأوكرانية مقابل المال) |