| Biliyor musun, İrlanda dilinde, "siyah adam"a "fear gorm" denir. | Open Subtitles | في اللغة الآيرلندية كلمة رجل أسود هي فير غورم |
| Ama şu an Bükreş'teyim, bir siyah adam farkedilmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | و لكن ها أنا في بوخارست رجل أسود حاول أن يكون غير واضح |
| Bir süre sonra, siyah bir adam, Harry Fleming beni gördü. | Open Subtitles | و بعد فترة على يد رجل أسود حتى رأني هاري فليمنج |
| Daha önce bir siyah adamın bembeyaz olduğunu görmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أرى أبداً رجل أسود تحول إلى أبيض من قبل |
| Atlantik'in üstünden tek başına uçan ilk zenci adam Alan Lemon mı? | Open Subtitles | ألين ليمون ، وهو أول رجل أسود يحلق فوق المحيط الأطلسي وحده؟ |
| Kim yaptı? siyah adam. Birisi bir evi soyar... | Open Subtitles | اذا سرق أحدهم سيارة فهو رجل أسود وقام أحدهم بالسرقة فهو رجل أسود |
| Birkaç sıra geride, uzun boylu siyah adam. Hatırladın mı? | Open Subtitles | على بععد بضعة صفوف رجل أسود طويل أتذكره؟ |
| Beyaz bir adama siyah adam rolü verip yüzünü boyayamazsın. | Open Subtitles | أنت فقط لا تستطيع أختيار رجل أبيض كـ رجل أسود وتصبغ وجهه بالأسود |
| Yan yana çalışan bu özgür ve köleleştirilmiş siyahi atmosferinde Minty, 1844'te evlendiği özgür siyah adam John Tubman ile tanıştı. | TED | في هذا الجو المختلط للسود الأحرار والعبيد الذين يعملون جنباً إلى جنب، التقت مينتي بجون توبمان، وهو رجل أسود حُر تزوجته عام 1844. |
| Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | إنه عن رجل أسود جميل من بريكستون ومرأة بيضاء من هامستيد هيث |
| Esirgeyen Allah bize bir peygamber gönderdi Elijah Muhammed adlı, siyah bir adam. | Open Subtitles | .. الله الرحيم أرسل لنا مبشرا ً . "رجل أسود إسمه "إليجا محمد |
| Kürsüde ve jüride düşmanları olan bir siyah... nasıl adil bir şekilde yargılanabilir? | Open Subtitles | كيف سيحصل رجل أسود على محاكمة عادلة والعدو يجلس على المنصة وفي مكان هيئة المحلفين؟ |
| Biliyorum. Atlantik'i geçen ilk zenci adam hep kendisi olmak istemişti. | Open Subtitles | أعرف لطالما أراد أن يكون أول رجل أسود يحلق فوق المحيط الاطلسي |
| Birkaç sıra geride, uzun siyah biri. Onu hatırladın mı? | Open Subtitles | على بعد بضعة صفوف رجل أسود طويل أتذكره؟ |
| Bekarım, müsaitim, bir zencinin ruhuna sahibim! | Open Subtitles | حسنا. أنا غير مرتبط و متوفر و روحي روح رجل أسود |
| Karşıki evde oturan kız da yanında uzun boylu bir zenciyle bir folk konserinden dönmekteymiş. | Open Subtitles | وكانت هناك الفتاة على الشارع قادمة من حدثٍ غنائي مع رجل أسود طويل |
| "...şoke olmayın diye söyleyeyim dedim." "Adam siyah sonuçta şimdi..." | Open Subtitles | "ولا أريدكما أن تندهشا لأن رجل أسود". |
| İçeri zenci biri giriyor! | Open Subtitles | ها هو آتٍ رجل أسود بيتر) ، أنت لن تحصل على المال) |
| Çünkü hiçbir siyah erkek benim gibi güzel bir siyah kadının ışığını hapiste saklamasını istemez. | Open Subtitles | لانه ليس هنالك رجل أسود سيدع فتاة سوداء رائعة مثلى تخفى جمالها فى السجن |
| Demek istediğim, sen bir kedisin, ben bir siyahım ve tekrar incinmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعني انك قطه وأنا رجل أسود وأنا لا اريد أن اتأذى من جديد! |
| Ayaklanma çıkartmanın en iyi yolu suçu bir zenciye yıkmaktır. | Open Subtitles | طريقة جيدة لبدء شغب آخر هو لوم رجل أسود بالجريمة |
| Yüz zenci adamın tepe taklak... ..toprağa gömülmesine ne denir? | Open Subtitles | بماذا تنادي 100 رجل أسود... مدفون في الأرض بجانب عنقه؟ |
| Ben elinde levye olan bir siyahiyim. | Open Subtitles | أنا رجل أسود ومعه عَتَلَة |
| - İlk siyahi sevgilim sensin demiştin. | Open Subtitles | هل قلتِ أنّي أول رجل أسود خرجتِ معه في موعد؟ |