| - ve Rahim de "damdaki kemancı"da oynuyor. | Open Subtitles | جيمس أسس فريق السلة, و رحيم اشترى قطعة ارض |
| Anlatacağım, Dewey Rahim. O zamanlar genç ve aptaldım. | Open Subtitles | حسنا , ديوي رحيم سأقول لك شيئ لقد كنت شاب و غبي في ذلك الوقت |
| Eğer Raheem'e bir şeyler yapacak biri varsa bu Radames olurdu. | Open Subtitles | اذا نعم احد عنده دافع انه يقتل رحيم فسيكون كون رادامز |
| Anne ve babamın Tanrı'yı merhametli ve hayırlı bir arkadaş ve sağlayıcı olarak görmeleri dünyaya bakışımı şekillendirdi. | TED | و كانت معرفة والديّ عن الله بأنه صديق رحيم و نافع ومعطاء، قد شكلت طريقي في النظر للعالم. |
| John zeki, nazik, şefkatli biriydi ve ben de ona aşıktım! | Open Subtitles | جون كان بارعا، لطفاء، رحيم رجل، ولقد وقعت في الحب معه. |
| Başı dertte olan herkese merhamet et ey Tanrım. | Open Subtitles | كن رحيم يا الله بأولئك الذين في أيّ مشكلة |
| TeSekkür ederim efendim. çok naziksiniz. | Open Subtitles | شكراً لك، سيدي ذلك رحيم جداً منك |
| Rahim Yaar Khan ve fotoğrafta gördüğünüz adamın adı da Noora. | Open Subtitles | إسمي رحيم يار خان ..هذه الصورة تعود لشخص اسمه نوري |
| Rahim'in kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأُريدُ رحيم أَنْ يَبْق. أنا يَجِبُ أَنْ |
| Merhaba Bay Rahim | Open Subtitles | -مرحبا دكتور رحيم -مرحبا روجين،كيف حالك؟ |
| Rahim, MAdi'yi Irak'a geçirmem lazım Allah rızası için yardım et! | Open Subtitles | رحيم يجب أن أذهب بمهدي إلى العراق ساعدني أرجوك! |
| Raheem, biliyorsun bugün iş görüşmem var. | Open Subtitles | رحيم هل تعلم يوجد لدي مقابلة وظيفة هذه الصباح؟ |
| Raheem, şu adamına bir şeyler söyle... çünkü deli olup olmaması umurumda değil. | Open Subtitles | رحيم أمسك صديقك لا يستطيع الطفل ذلك لأنه لا يهني اذا كان غبياً أم لا |
| Eğer birileri Raheem hakkında bir şey sorarsa, ...bilgimiz yok. | Open Subtitles | ممم اذا سئل أي شخص عن رحيم نحن لا نعرف عنه شيئاً |
| Siz merhametli birisiniz. Hapse girmek istemiyorum. Orada hırsız ve tecavüzcüler var. | Open Subtitles | أعرف إنك رجل رحيم لا أريد الذهاب إلى السجن |
| merhametli Tanrım... bilerek yada bilmeyerek... işlediğimiz günahları ... itiraf ediyoruz. | Open Subtitles | يا الله يا رحيم , نحن نعترف اننا اخطئنا اليك بسبب ما فعلناه , وما سنفعلة نحن نطلب المغفرة |
| Ama öyle olsa da, savaş alanında yenilmez olduğu gibi zaferde de bilge ve merhametli olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | مهما كانت تلك الخلافات لقد أثبت أنه حكيم و رحيم في النصر |
| Vincent Ludwig saygın, cömert ve nazik bir adamdır. - Onu benim gibi tanımıyorsun. | Open Subtitles | فنسينت لودفيج رجل محترم جدا و رحيم كريم, أنت لا تعرفه مثلى |
| Başı dertte olan herkese merhamet et ey Tanrım. | Open Subtitles | كن رحيم يا الله بأولئك الذين في أيّ مشكلة |
| - Elimden geleni yapacağım. - Çok naziksiniz. | Open Subtitles | أنا سأَفعل بما في مقدوري _ ذلك رحيم جداً منك _ |
| Asıl konu hummadan ölen insanlarımız. Kendileri çok merhametlidir. Gereğinden fazla merhametlidir! | Open Subtitles | أخبره أن الناس يموتون بسبب المالاريا, لقد سمعت بأنه رحيم |
| Başkan sana karşı güvenlik izni verecek kadar kibar davranmış demektir. | Open Subtitles | يعني الرئيس كان رحيم لمنحك ترخيصِ أمنِى. |
| Çok naziksin, fakat şimdi kızın dinlenmesi gerek. | Open Subtitles | لقد كنت رحيم لكن الآن الفتاة تحتاج للراحة |
| Tanrı krosu kaldırmak istiyorsa tek sebebi Yüce gönüllü olmasıdır. | Open Subtitles | إذا الله أراد أن يوقف رياضة الركض عبر البلاد السبب أنه آله رحيم |
| İyi kalpli bir adam. Orada yaşamamıza izin verebilir. | Open Subtitles | إنها محكومة مِن قِبل ملك مسيحي , رجل رحيم وقَدْ يَسْمحُ لنا بالعَيْش هناك. |
| Kirkpatrick mi? Ötenazi. | Open Subtitles | كير كاباتريك"؟" قاتل رحيم |
| Şüpheli bu ölümü, insaflı bir hareket olarak görebilir. | Open Subtitles | الجاني قد يكون رأى هذا الفعل على انه رحيم |
| Çok kibarsın Öyle hamle etmemeliydim | Open Subtitles | أنت رحيم جداً. أنا لا يَجِبُ أَبداً أَنْ يكونَ عِنْدي مستويُ حاولَ a يُحرّكُ مثل ذلك. |