| Patron, düşündüm de belki Ehliyetini geri alınca da şoförlüğünü yapmaya devam edebilirim. | Open Subtitles | كنتأفكريا رئيس,كماتعلم.. إذا أستطعت استعادة رخصتك فيمكنني البقاء كعامل دائم أو ما شابه |
| Kazanırsan, Ehliyetini aldığında sana üstü açık bir araba alırım. | Open Subtitles | إذا فزتي سأشتري لك ِ سيارة مكشوفة عندما تحصلين على رخصتك |
| Eğer yarın sabaha kadar masanı boşaltmazsan lisansını iptal edeceğim. | Open Subtitles | واذا لم يكن المكتب فارغاً بحلول صباح الغد سأصادر رخصتك |
| Ama eğer lisansını bu evde bırakırsan annem için çok üzücü olacak. | Open Subtitles | لكن إن سحبت رخصتك وأنت في هذا البيت سيكون هذا مؤلماً جداً لأمي |
| Ehliyetinizi ve ruhsatınızı alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننى أن أحصل على رخصتك و اوراق ملكيه السياره من فضلك ؟ |
| Yine de Ehliyet ve kayıt belgenizi görmeliyim efendim. Köprüden geçerken hız yapıyordunuz sanırım. | Open Subtitles | علي ان أرى رخصتك و دفتر التسجيل سيدي,اعتقد انك كنت مسرعاً عبر الجسر |
| Eğer Lisansın askıya alındıysa, kliniğin hala nasıl aktif peki? | Open Subtitles | كيف عيادتك الى الان تُدار بينما رخصتك قد توقفت ؟ |
| Ama Ehliyetini aldığın için seninle gurur duyuyorum, tatlım. | Open Subtitles | ولكني فخور بكِ لحصولك على رخصتك يا عزيزتي |
| Biliyorsun, Ehliyetini alana kadar onu kullanamazsın ama stüdyo içinde dolaşabilirsin tamam mı? | Open Subtitles | انت تعلمين انه لن يمكنك قيادتها حتى تحصلي على رخصتك ولكنك يمكن ان تقوديها حول المكان |
| Sürücü Ehliyetini araştırdığım zaman, bazı ilginç bilgilerle karşılaştım. | Open Subtitles | عندما وضعت رقم رخصتك في النظام, ظهرت بعض المعلومات المثيرة |
| Ehliyetini aldığında bu ufaklık senindir. | Open Subtitles | لذا عندما تحصلين على رخصتك هذه الجميلة الصغيرة ستكون ملكك |
| Loncayla olan lisansını yenilemek için uzun bir süre. | Open Subtitles | توقف طويل فقط من أحل تجديد رخصتك كـرفيقة ؟ |
| Yedinci derece lisansını kaybedeceksin ve bir daha asla yatırım hesaplarına yaklaşamayacaksın. | Open Subtitles | . ستفقد رخصتك ولن يسمح لك بعد ذلك بالإقتراب من أى حساب إستثمارى |
| Tabii, lisansını da geri almak zorundalar. | Open Subtitles | على أي حال عليهم أن يعيدوا النظر في رخصتك |
| Tüm vaktini uçuş okulunda, lisansını alabilmek için geçirdin. | Open Subtitles | . تقضي كل وقتك في مدرسة الطيران للحصول علي رخصتك |
| Ehliyetinizi, ruhsatınızı ve sigortanızı görebilir miyim? | Open Subtitles | هلا تريني رخصتك وتسجيل سيارتك والتأمين من فضلك؟ |
| Ehliyet ve ruhsatınızı görebilir miyim, bayan? | Open Subtitles | هل لي برؤية رخصتك وإثبات شخصيتك يا سيدتي؟ |
| Ama senin Lisansın, "işlediğin" bir suçtan dolayı hapse girdiğin için elinden alındı. | Open Subtitles | لكنّك فقدت رخصتك لأنك دخلت السجن لجريمة إرتكبتها فعلاً. |
| Demek ehliyetin hala geçerli ve Sağlık Bölümü isteğini kabul etti. | Open Subtitles | إذًا رخصتك الإسعافيّة لا تزال صالحة، والصحّة قد وافقت على طلبك. |
| Dean'e bir kelime söyleyin ve sizin lisansınızı iptal ettireyim. | Open Subtitles | قول اي كلمه لدين وانا ساأخسرك رخصتك |
| Yasa dışı dinleme yüzünden ruhsatın askıya aldırabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أوقف رخصتك بسبب التنصت الغير قانوني على المكالمات |
| Diğer Ehliyet ve Ruhsatını göreyim. | Open Subtitles | أفضل رؤيت رخصتك الأخرى والإستمارة, رجاءاً. |
| İsmini hatırlayamadım ve Ehliyetine baktım. | Open Subtitles | لم أستطع تذكر اسمك، لذا تفقدت رخصتك للقيادة |
| Bu geçici olan. Orijinal Ehliyetiniz bir kaç hafta içinde elinize geçer. | Open Subtitles | هذه المؤقتة ستحصلين على رخصتك خلال أسابيع |
| Senin terapist belgeni iptal etsinler artık! | Open Subtitles | يا إلهي متى ستنتهي رخصتك للمعالجة النفسية؟ |
| Şansın var, tıp lisansının peşine düşmüyorum. | Open Subtitles | إنّك محظوظ أنّني لم آتي بعد رخصتك الطبية. |
| İçki satma ruhsatınızın tarihi geçmiş. | Open Subtitles | رخصتك لبيع الخمور منتهية الصلاحية |
| Ehliyetinizde bir puan kaldı. | Open Subtitles | لديك نقطة واحدة باقية على رخصتك |