| Geçen gece söylediklerin o kadar iyi geldi ki elbisemi ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | لقد كانت نصيحتكِ جيدة بحيث تستحقي أن أُعيركِ ردائي |
| elbisemi mi yoksa köye ne yaptığından mı söz etmek istersin? | Open Subtitles | أتودّي الحديث عن ردائي أم عما فعلتِه بالقرية؟ |
| Sonra bornozumu çıkarıp köpüklü banyoma girerim. | Open Subtitles | حينها أكون مستعدة لإسقاط ردائي والانزلاق إلى فقاعات الحمام |
| Kavalyem Elbiseme kustu ve üstüme saldırdı. | Open Subtitles | رفيقي كان يتلمس ردائي و بعدها بدأ يلامسني |
| Paltolarımızı almak için içeri girmiştik ve pelerinimi oradaki koltuğun üstüne attım. | Open Subtitles | أتينا لإحضار معاطفنا و قمت بوضع ردائي على الأريكة هناك |
| Elbisemden mi yoksa köye ne yaptığından mı söz etmek istersin? | Open Subtitles | أتودّي الحديث عن ردائي أم عما فعلتِه بالقرية؟ |
| Cüppeyi giyip ara sıra dua okuyordum... ama sadece gösteriş içindi. | Open Subtitles | لذلك ارتديت ردائي ومن حينٍ لاخر كُنتُ أُنشدُ الصلوات, ولكنها كانت للعرض فقط. |
| Resmi çekecekler ve sonra elbisemin arkasından çikolata altın bozukluk çıkaracaktım. | TED | يأخذون الصورة ثم أخرجُ بخفة من وراء ردائي قعطة شوكولاطة نقدية مغلفة ذهبيًا. |
| Güzel ipek elbisemi yirtarsan gözünü morartirim. | Open Subtitles | حسنٌ، لو أنكَ مزقت ردائي الحريري فسوف أنتزع عينكَ |
| Güzel ipek elbisemi yırtarsan gözünü morartırım. | Open Subtitles | حسنٌ، لو أنكَ مزقت ردائي الحريري فسوف أنتزع عينكَ |
| Yapmazsan, elbisemi yırtar ve avazım çıktığı kadar bağırırım. | Open Subtitles | لأنك إن لم تفعل، سأمزق ردائي وأصرخ بأعلى صوت... |
| Vay, vay. bornozumu bana uzatın, lütfen. | Open Subtitles | . حسناً ، حسناً أعطني ردائي ، لو سمحت |
| Ve eğer şimdi çıkmazsan bornozumu çıkartıp sana sarılacağım. | Open Subtitles | سأخلع ردائي واعانقك |
| Kız arkadaşın benim bornozumu giyiyor! | Open Subtitles | وايلدر حبيبتك ترتدي ردائي |
| Kavalyem Elbiseme kustu ve üstüme saldırdı. | Open Subtitles | رفيقي كان يتلمس ردائي و بعدها بدأ يلامسني |
| Elbiseme saklamasam bunu da yakacaktı. | Open Subtitles | وقال انه كان حرق هذا أيضا إذا لم أكن قد مخفيا في ردائي. |
| Paltolarımızı almak için içeri girmiştik ve pelerinimi oradaki koltuğun üstüne attım. | Open Subtitles | و قمت بوضع ردائي على الأريكة هناك |
| Sana pelerinimi sallıyorum. | Open Subtitles | سأبدل ردائي لآجل ذلك |
| Elbisemden mi yoksa köye ne yaptığından mı söz etmek istersin? | Open Subtitles | أتودّي الحديث عن ردائي أم عما فعلتِه بالقرية؟ |
| Cüppeyi giyip ara sıra dua okuyordum... ama sadece gösteriş içindi. | Open Subtitles | لذلك ارتديت ردائي ومن حينٍ لاخر كُنتُ أُنشدُ الصلوات, ولكنها كانت للعرض فقط. |
| Keşke bilseydim çünkü sadece elbisemin alt kısmını ağdaladım. | Open Subtitles | أتمنى لو عرفت لأني حلقتُ فقط لأسفل ردائي |
| cübbemi çıkarırken düşmüş olmalılar. | Open Subtitles | لا بد وأنها قد وقعت عندما خلعت ردائي |
| Ya uyandığında gördüğü ilk şey benim cıvıl cıvıl önlüğüm olursa? | Open Subtitles | ماذا لو أفاق وأول مايراه هو أنا في ردائي الطفولي؟ |
| O yüzden inmeye başladım, Pelerinim sıkıştı ve sanıyorum ayağım kaydı. | Open Subtitles | وعلق ردائي وأظن أني قدمي انزلقت |
| Çarşafımı rahat bırakın. | Open Subtitles | دع ردائي وشأنه. |
| Bu benim sabahlığım. | Open Subtitles | حسنا , هذا ردائي |
| Kâbuslarını kullanarak günahlarının bedelini ödeyemezsin. sabahlığımı getir. | Open Subtitles | لا يمكنك التكفير عن ذنوبك في الكوابيس أحضر لي ردائي |