| Bileğim tamamen uyuşmuş durumda. Ne zavallı bir yaratığım ben! | Open Subtitles | رسغي متصلب تماما يالي من كائن مثير للشفقة |
| Belki de Bileğim, ama boynum çok ağrıyor. | Open Subtitles | ربما رسغي لكني أشعر بأن رقبتي تؤلمني قليلاً |
| O çay evinde kendine arkadaş ararken, ben onu bileğimi gözüne iliştirerek ödüllendiririm. | Open Subtitles | في المطعم حين يريد رفقتي يكون ردي هكذا بلمحة من رسغي |
| Özellikle de bileğime pijama giymiş bir papatya kelepçelenmişken. | Open Subtitles | وخاصة، أنني مقيد من رسغي مع الضعيف مرتدي ثياب النوم |
| Ben de tam tıraş olmakla bileklerimi kesmek arasında gidip geliyordum şimdi seçimimi kolaylaştırdın. | Open Subtitles | شكرا أبي لقد كنت فقط أفكر ما إذا كان .. علي أن أحلق أو أقطع رسغي و الان جعلت خياري أسهل |
| Katılmayı çok isterdim ama karpal Tünel sendromuna tutuldum ve maalesef ki artık fener tutamıyorum. | Open Subtitles | ياالهي,أحب أنأوقع ,لكن ... لديّ مرض في رسغي ويمكن أن تتطور بشكل مأساوي |
| Evet ama sanki tamamen aynısı. Ben, sen, bilek, her şey. | Open Subtitles | أجل , ولكن مثل ذلك بالتحديد أنا , أنتِ , رسغي , كل شيء |
| Hayır, saldırsaydım Bileğim kırılmazdı. | Open Subtitles | كلا, فكري بالأمر, إن كنت قد طعنت المهاجم مسبقاً فما كان ليقدر على أن يكسر رسغي |
| Altı ay sonra, Mart ayında, kocamı ve beni aradı ve dedi ki "Anne, baba, Bileğim için teşhis koyacak bir doktor bulduk. | TED | ستة أشهر لاحقاً، في مارس، إتصل بي و بزوجي، وقال، "أمي، أبي، لقد وجدنا طبيبا يمكنه تشخيص مشكلة رسغي. |
| Özgürlük Gününüz kutlu olsun! Galiba Bileğim kırıldı. | Open Subtitles | عيد حرية سعيد أعتقد أن رسغي مكسور |
| Ama bir düşün, saat olmazsa bileğimi de incitebilirdim. | Open Subtitles | لكن فكري في الموضوع، بدون الساعة لكنت اذيه رسغي ايضآ |
| Ya savunmaydı ya da biri bileğimi bir şeye çarptı. | Open Subtitles | كان هذا إما كسراً دفاعياً أو أن شخصاً ما ضرب بعنف رسغي بشيء ما |
| Bunu şakağının yumuşak tarafına saplayıp, sonra da birisi beni durdurmadan önce bileğimi kesebilirim. | Open Subtitles | أستطيع غرس هذه في البقعة الحساسة من صدغه ثم أشق رسغي بها قبل دخول أحد لإيقافي |
| Sadece bileğime çok üzülmüştüm ve beni kollamadığını düşündüm. | Open Subtitles | انا كنت فقط قلق علي رسغي ولم افكر انك كنت تساندني |
| Doktor bileğime herhangi bir basınç uygulamamam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال الطبيب لا يُمكنني أن أضع أيّ ضغطٍ على رسغي. |
| Tabi var tatlım, ip falan mı çıkmış? Hayır, benim için bileklerimi kesersiniz diye ümit etmiştim. | Open Subtitles | أوه، لا، كنت أتمنى فقط هل يمكنك خياطة رسغي بسرعة؟ |
| Ona yardım etmezsen yemin ederim bileklerimi keserim. | Open Subtitles | إن لَمْ تساعديها فأُقسم بأنني سأقطع رسغي |
| Bileklerimde sürekli yazmaktan karpal tünel sendromu oluştu. | Open Subtitles | رسغي كان يرتعش من كثرة الكتابة |
| Bir bilek hareketiyle onları öldürebileceğim için genelde benden erkeklerin gözü korkar. | Open Subtitles | معظم الرجال مرعوبين من الحقيقة... أنه يمكنني قتلهم بنقرة من رسغي |
| Jodhaa, bu rakhi daima bileğimde olacak bana hep ihanetini hatırlatacak! | Open Subtitles | ستظل إسوارتك دائماً حول رسغي يا جودها ستذكرني دوماً بخيانتك هذه |
| bileğimden yakaladı, panikledim, gerildim ve ona yumruk attım. | Open Subtitles | أمسك رسغي ، فأصبت بالذعر و قمت بدفعه |
| Bileklerim yara oldu. Çözebilir misin, lütfen? | Open Subtitles | رسغي يؤلمني، هل لكَ أن تفك وثاقي رجاءً؟ |
| Doktorum, bileklerimin 80 yaşında birininki gibi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ربما عليّ التوقف ، الطبيب يقول أن رسغي كرسغ مُسن بالثمنين |