| Ama ressam olmak istediğim zamanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ولكن.. ولكن هل تذكر عندما كنت اريد ان اصبح رسّامة ؟ |
| Dünya standartlarında bir ressam, sosyal aktivist ve ikonoklasttır. | Open Subtitles | إنها رسّامة عالميّة، وناشطة اجتماعيّة ،ومحطمّة للتماثيل الدينيّة |
| Makyaj yaparken ressam olduğunu düşün. | Open Subtitles | عندما تضعين تبرجكِ... الأمر أشبه وكأنّكِ رسّامة. |
| Ortak yönümüz yoktu. O ressamdı ve ben.. | Open Subtitles | لم يكن لدينا شيء مشترك، كانت رسّامة و أنا كنت |
| Eğitim gezileri yapan bir şirketin başkan yardımcısının geçici yönetici asistanıyım, eleştirmen ve ressamım. | Open Subtitles | رسّامة ومؤقتًا مساعدة إداريّة لشكبة افتراضيّة لشركة سفر تدريسيّة |
| Demek sen de ressamsın. | Open Subtitles | حسناً , لابد أنك رسّامة ؟ |
| Yani, hala ressam veya pasta aşçısı ya da resimleri magazinlerin kapaklarında çıkan ve çok güzel eski saatler satan bir antika mağazasının sahibi olmanın hayalini kurabilirsin. | Open Subtitles | أعني لا يزال يمكنكِ أن تحلمي بأن تصبحي رسّامة أو رئيسة طهاة المعجّنات أو مالكة متحف في باريس التي تبيع ساعات قديمة جميلة |
| ressam ve şairim. | Open Subtitles | أَنا رسّامة و شاعرة. |
| Seni daha iyi bir ressam yaparım. | Open Subtitles | عن جعلك رسّامة أفضل |
| Muhteşem bir ressamdı. | Open Subtitles | كانت رسّامة |
| Tam olarak bunu kastetmemiştim... ama evet, ben de ressamım. | Open Subtitles | - ليس هذا ما قلته بالتحديد - لكن , نعم أنا رسّامة |