| Vücudun tüm kadın ve erkeklere diz çöktürür. | TED | يجعل جسدك الرجال والنساء ينحنون على ركبهم. |
| Rusların bazıları diz çöktü ve haç çıkardı. | Open Subtitles | ثم فوجئت ببعض الجنود الروس يركعون على ركبهم ويرشمون علامة الصليب |
| Rock yıldızları kulak zarını zedeler. Futbolcular dizlerini mahveder. | Open Subtitles | نجوم الروك يتلفون طبلة أذنهم لاعبي كرة القدم يؤذون ركبهم |
| İnsanlar sürekli başlarını çarpıp dizlerini sıyırabiliyor. | Open Subtitles | الناس يصدمون رأسهم و يخدشون ركبهم طوال الوقت |
| Benim gibi kadınlar olmasaydı senin gibi şırfıntılar hayat boyu dizlerinin üzerinde olurdu. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك نساءٌ مثلي ساقطات كأمثالك كنّا سيقضين حياتهنّ على ركبهم |
| İşe yaramaz, iki sersem taşralı dizlerine kadar kana bulanmışlar. | Open Subtitles | مجرد انهم زوج ضئيل من بلد واحده غارقون فى الدماء الى ركبهم |
| Birileri kiliseye gidip, diz çöküp tanrıya, eşi bebeğini düşürmesin veya kızı kanamadan ölmesin veya ameliyat nedeniyle, anneleri akut nörol travmadan acı çekmesin diye dua ettiklerinde sizce kime dua etmiş oluyorlar? | Open Subtitles | لذا أطلب منكم، عندما يذهب شخص ما إلى أن الكنيسة وأنها تقع على ركبهم ويصلون إلى الله |
| Alçakları dizlerinin üstüne üstüne, üstüne, üstüne çöktürün. | Open Subtitles | اجعل حثالة على ركبهم. على ركبهم اللعينة .. على ركبهم اللعينة .. |
| Miami'ye gidip diz çöktürüp, esas konuşmayı yapmam için onları yalvartacağız. | Open Subtitles | سنذهب الي ميامي سننزلهم علي ركبهم, وسوف يتوسلون ان القي الخطاب الرئيسي |
| Bazıları diz üstü çökmüşlerdi ve kahkaha gibi çığlıklar atıyorlardı . | Open Subtitles | البعض منهم سقط على ركبهم يضحكون بتلك الصرخة المخيفة العالية البعض منهم سقط على ركبهم يضحكون بتلك الصرخة المخيفة العالية |
| Ya böyle sessiz sedasız olacak, ya da bin tane aynasız kapına dayanıp yağlı dizlerini ensene yapıştıracaklar. | Open Subtitles | كل هذا في هدوء تام أو ستجد ألف شرطي لعين يرفس بابك ويضعوا ركبهم السمينة على رقبتك |
| Yarışçılar, virajlarda çok eğilip, dizlerini asfalta sürterler. | Open Subtitles | المتسابقون عندما يثنون ركبهم اثناء الإلتفاف في السباق فإنهم يحتكون في الإسفلت |
| Şimdi, 3 tane dizlerinin üstüne çöküp şapırtadarak bir şeyler içen yarı çıplak genç arkadaşın var. | Open Subtitles | لديك ثلاثة رجال نصف عراة على ركبهم يشفطون السوائل |
| dizlerinin üzerine çöküp onları bir araya getirdiğin için ayaklarını mı öpmelerini bekliyorsun? | Open Subtitles | أتتوقع أن ينحنوا على ركبهم ويقبلون قدمك للم شملهم ؟ |
| Çanlar çalıyor, inananlar dizlerinin üstünde. | Open Subtitles | رنين الأجراس الركوع المليء بالإيمان على ركبهم |
| "Hacıların heykelin dizlerine yaklaşması âdettir." | Open Subtitles | أوامر التقاليد الحجاج اتبع نهج التمثال علي ركبهم |
| O zenciler zıplayacak, bağıracak ve gülecek ve dizlerine vuracak ve kimse tek bir şey görmeyecek. | Open Subtitles | ... و سيرقص و يصرخ الزنوج ... و يضحكون و يصفعون ركبهم ... لذا لن يرى أحد آي شيء ... |
| Alçaklara diz çöktürün. | Open Subtitles | اجعل حثالة على ركبهم. |
| Herkes yere çöksün. | Open Subtitles | فليجثو الجميع على ركبهم |
| Tepeye çıktığımızda adamların esirleri dizleri üzerinde sıraya dizdi. | Open Subtitles | في منتصف ذلك المكان، ونحن في الأعلى، طلبت من رجالي أن يصطفوا السجناء، وأن يجثوا على ركبهم. |
| Ama en önemlisi, düşmanlarımıza diz çöktürecek. | Open Subtitles | ولكن ما يهم إنه سيأتي بأعدائنا راكعين على ركبهم |