| Ve tam olarak 11 yıl önce dün, penguen ofisindeki telefonum çaldı. | TED | وقبل 11 عام بالضبط رن جرس الهاتف في مكتب رعاية البطاريق |
| Zil çaldı, masamda oturuyordum. Duyma engelli bir öğrencim yanıma geldi ve orduya katılmak istediğini söyledi. | TED | رن الجرس، وكنت جالسًا على مكتبي، عندما اقترب واحد من تلاميدي الذي هو أصم، وقال أنه يتمنى الالتحاق بالعسكرية. |
| Eve geldiğinde, Telefon çaldı bir ses onu uyarıyordu eğer kızını tekrar okula geri gönderirse tekrar deneyeceklerdi. | TED | لحظة وصوله المنزل، رن الهاتف، صوت يحذره، إذا أرسل إبنته مرة أخرى إلى المدرسة سوف يحاولون مرة أخرى |
| Rohan'ın sol ayağı çizginin dışında ve Pakistan Şampiyonları ekstra tur aldı. | Open Subtitles | كانت قدم روهان اليسرى ... خارج المستطيل حصل أبطال باكستان على رن أخرى ... |
| Bir kabuk yaparken Telefon çalarsa, bırakın sizi sonra tekrar arasınlar. | Open Subtitles | .إذا رن الهاتف و آنت تعدين القشرة فدعيهم يعادوا الإتصال لاحقا |
| 3 home Run, 3 üçIük, ve 2 teklik. | Open Subtitles | ماذا فعلت؟ ثلاثة هوم رن وثلاثة ثلاثيات وثنائيتين |
| Lütfen, öğle yemeği için gongu çal. | Open Subtitles | لن يمكننا الأنتظار أطول من ذلك ارجوك.. رن الجرس للعشاء |
| Ancak alarm çaldığında paniklediler ve her biri yakalanmadan önce bir kristali yuttu. | TED | ولكنهم ذُعروا عندما رن جرس الإنذار، فابتلع كل منهم البلورة التي يحملها مباشرةً قبل أن يُقبض عليهم. |
| Zil çaldı. Bir canı kurtarabilecek bir zil sesi. | TED | رن جرس الباب، رنين كان من الممكن أن ينقذ حياة. |
| - Evet. Devam et. - Şey, sonra kapı zili bir daha çaldı. | Open Subtitles | ـ نعم ، إستمر ـ ثم رن جرس الباب مرة ثانية |
| - Kucaklayıp eşiği aşarken Telefon çaldı. | Open Subtitles | كنت على وشك حملها بين ذراعى, حين رن جرس الهاتف, |
| Ve sonra kapı zili çaldı. | Open Subtitles | وأطلقناالنارعلى البابففتحناه، ثم رن جرس الباب |
| Ertesi gün zili çaldı. Köy bir rahip geldiğini anlamıştı. | Open Subtitles | في الصباح التالي، رن الجرس معلنا عن .وجود قس في القرية |
| İzlemeyi bitirir bitirmez Telefon çaldı. | Open Subtitles | بعد إنتهاءه رن الهاتف ، و تحدث معنا شخص ما |
| Telefonum çaldı ve cevap verdim ve birisi suratıma kapattı. | Open Subtitles | لقد رن هاتفي وأجبته، لكن شخص ما اغلق الخط. |
| Top sınır dışında 4 tur! | Open Subtitles | مرت الكرة من اللاعب ، هذه 4 رن |
| Cep telefonu çalarsa ne olacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديكى اى فكرة عما كان سيحدث لو رن هذا الهاتف ؟ |
| Vay canına, Bull Run'daki saldırıya ben önderlik ettim. | Open Subtitles | اللعة, لقد كنت في طليعة من حاربكم في معركة بول رن |
| Bir dahaki sefere zili çal... yoksa seni tutuklatırım. | Open Subtitles | ... المرة المقبلة رن الجرس أو سأطلب الشرطة لتقبض عليك |
| Telefon çaldığında kötü bir şey olacağı içime doğmuştu. | Open Subtitles | ، حينما رن جرس الهاتف إنتابني شعور بوجود مُصيبة |
| Artık Rin Tin Tin'e ne olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | "أتعرف ماذا حدث لـ " رن تن تن [كلب شهير في حد المسلسلات القديمة] |
| Sana şehirde kalmanı söylemiştim Ren. | Open Subtitles | فكرت وقلت لك بالبقاء في المدينة , رن |
| her neyse Telefon çalıyor -- Palazzo'ya çağrılıyor, | TED | رن الهاتف على أي حال -- وقط طلب منه الحضور إلى ساحة بلازو. |
| - Mary Jane'e tutuldum. - Ertesi sabah telefonlar lanet bir yarış varmış gibi çalmaya başladı dostum. | Open Subtitles | في الصباح التالي رن التليفون كأن عندنا برنامج تلفزيوني طويل |
| Buna rağmen kilisenin çanları çalıyordu ve bütün küçük dükkanlar kapalıydı ve meydanda hiç kimse yoktu. | Open Subtitles | حين رن جرس الكنيسة , و أغلقت المحلات التجارية ولم يكن احد موجود في الساحة هنا عرف |