"ريح" - Traduction Arabe en Turc

    • rüzgar
        
    • osuruk
        
    • rüzgâr
        
    • Wind
        
    • gaz
        
    • osuruğu
        
    • rüzgarı
        
    • esinti
        
    • rüzgârı
        
    • osurarak
        
    • rüzgarda
        
    • osurduğunu
        
    • osuramama sıçtıktan
        
    Havlunu sermeye çalışırken aniden rüzgar artıverir yüzüne havluyu yersin. Open Subtitles حاول أن تنزل المنشفة, هبوب ريح مفاجيء المنشفة في الوجه
    Bu düşük hız, düşük rüzgar hızı ve manevra kabiliyeti çok arttırılmış ve burada küçük bir dalgayı geçiyorum. yelkenin pozisyonuna bakın. TED هذه سرعة بطيئة، سرعة ريح بطيئة، والقدرة التناورية تتزايد جدا، وهنا سأؤدي انعطافا صغيرا، وأنظر في وضع الشراع.
    Arkanızdan sıcak ve sulu bir rüzgar eser ve toprağın kokusu, buğday çim ve diğer heyecan veren parçacıkların kokusu TED هناك ريح رطبة دافئة تعصف من خلفك ورائحة الأرض، والقمح، والحشائش والجزيئات المشحونة.
    Bazen hayat bir osuruk mesafesidir. Kendi kendini riske atarsın. Open Subtitles أحياناً الحياة تكون عبارة عن إطلاق ريح وتعرض نفسك للمخاطر.
    Her gün nefretinin alıştığım bir rüzgâr gibi içimden geçip gitmesine izin verdim. Open Subtitles كل يوم كانت تلك الكراهية تنموا وتكبر في داخل أعماقي مثل ريح عاصفة
    North Wind ve Dışişleri Bakanlığı da doğruladılar. Open Subtitles تحدثت مع مدير شركة ريح الشمال ووزير الخارجية جميعهم اكد الصفقة
    Hangi rüzgar, seni kıyafetlerimin içine attı? Open Subtitles أي ريح تلك هي التي أتت بك و جعلتك ترتدي خفَيّ نومي ؟
    Hayır sadece biraz rüzgar var biraz da şu çıkıntıya doğru yağmur var. Open Subtitles كلا, لكن سيكون هناك ريح قليلة. ومطر حفيف نحو الرأس. باستثناء ذلك فهو لطيف وهادئ جداً.
    Öyle hassas bir yaratıktı ki, rüzgar bile soldurabilirdi onu. Open Subtitles مخلوقٌ مرهف أبداً، الذي ممكن أن يذوي من أضعف هَبّة ريح
    Bir gün, güçlü rüzgar, kızgın güneş, fazla sake varmış... ama balık yokmuş. Open Subtitles في يوم من الأيام، ريح قوية شمس قوية... نبيذ قوي، ولكن لا أسماك
    rüzgar ters esiyor. Oldukça hızlı ineceğiz. Sıkı tutunun, biraz korkutucu. Open Subtitles هناك ريح قوية, يجب علينا الهبوط بسرعة تمسكوا, سيكون مثيرا
    Bir Noel akşamıydı, o gece garip bir rüzgar esiyordu. Open Subtitles لقد كان موسم عيد الميلاد وقد هبت ريح غريبة تلك الليلة
    Bir osuruk saptandı. Martin inkar etti... Open Subtitles تم اكتشاف ريح مارتن نفى أن يكون هو الفاعل
    Söyle bakalım, osuruk Böceği, evlat edinme işi nasıl işliyor? Open Subtitles -إذاً يا من يخرج ريح البطن، كيف يتم تبينيك ؟
    Şu çizgi filmdeki sahte olanlar yerine gerçek bir osuruk duymak ister misiniz? Open Subtitles أتريد سماع ريح حقيقة ومباشرة؟ بدل واحدة من هؤلاء الشخصيات الكارتونية المزيفة
    rüzgâr vardı. O nedenle cesetleri, sıradan kibritle yakamadık. Open Subtitles ثم هبت ريح عاتية كان من غير الممكن معها أشعال الثقاب المطلوب لحرق الجثتين
    -Biliyorum ama... Saatte 240 km hızla esen bir rüzgâr mermiyi saniyede 67 ila 91 metrelik hıza çıkarabilir. Open Subtitles ريح بسرعة 150 ميل في الساعة قد تضرب رصاصة بسرعة 200 إلى 300 قدم في الثانية
    North Wind hisselerin var mı? Open Subtitles هل انا محقة انك تملك اسهم في شركة ريح الشمال؟
    Ve burada bir karadelik rüzgarı oluşuyor. Karadelikten dışarıya gaz püskürüyor. Open Subtitles يصبح لدينا ريح الثقب الأسود أو الغاز الذي يُقذف من الثقب الأسود
    Bakın, önce bana dava açtınız, kocanızın ölümünden sonra davayı zırt diye geri çektiniz, ...hem de bir kaz osuruğu zırtından bile çabuk. Open Subtitles تقاضيني، يموت زوجك، تسقطين الدعوى مثل البطاطة الحارة. كلّها أسرع من ريح خرجت منمؤخرةبطّة.
    Bu zamanlarda,bu bölgede sezon rüzgarı eser Open Subtitles في هذا الوقت من السنة تهبّ ريح عاتية بقوة في المحيط
    En hafif bir esinti bile, demir atmakta kullanacağı ana lifi alıp boşlukta sallandıracaktır. Open Subtitles سيمسك أخفّ ريح بالخيط الذي تنسجه ويحمله بعيداً
    Uygun hız ve yön için gerekli rüzgârı alma umuduyla yukarı ya da aşağı gidiyordu. TED يطفو صعوداً وهبوطاً، أملاً في لقاء ريح تنتقل بالسرعة والاتجاه المرغوب بهما.
    Birkaç kez osurarak kendimi uyandırdım ama çoğu kısmında küp gibi uyudum. Open Subtitles قمت بإخراج ريح كي أستيقظ مرتين ولكن أغلب الحفلة كانت خفيفة
    Benim kırmızı peçem rüzgarda çırpınıyor. Open Subtitles وشاحي الاحمر وشاحي الاحمر طار بعصفة ريح قاسية
    Annemin bana, babamın uykusunda nasıl osurduğunu ve ağladığını anlattığını hatırlıyorum. Open Subtitles اتذكر امي تقولي كيف ابي يخرج ريح ويبكي في نومه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus