İş arkadaşları onu en son iki gün önce görmüş. | Open Subtitles | أخر مرة تمت رؤيته من قبل زملاء العمل منذ يومين |
Asla bitmez. 75 yıllık araştırmamızda, emekliliğinde en mutlu olan insanlar, iş arkadaşları yerine bilfiil yeni oyun arkadaşları koymaya çalışanlardı. | TED | الناس في دراستنا الذين كانوا أسعد في التقاعد هم الذين عملوا بنشاط ليحل رفقاءهم الجدد محل زملاء العمل. |
İş arkadaşlarının diğerlerine karşı fiziki ve duygusal hisler taşıması sık olur. | Open Subtitles | زملاء العمل غالباً ما تتطور المشاعر والجاذبية بينهم |
Yakın iş arkadaşlarından DNA örneği vermeleri istenmiş. | Open Subtitles | زملاء العمل الحاليين يُطلَب منهم عينات حمض نووي |
Çünkü tatile çıktıklarını biliyordu. Seyahat acentalarına, akrabalara, iş arkadaşlarına.. | Open Subtitles | ، تفحص وكلاء السفر ، والأقارب ، زملاء العمل |
Beni iş arkadaşlarını etkilemem için tuttun o da gayet etkilenmişti. | Open Subtitles | كنت استأجرت لي لإقناع زملاء العمل الخاص بك، وكان معجب جدا. |
Bu meslektaşlar şu tabirleri kullanabilir: | Open Subtitles | ربما هؤلاء زملاء العمل يستخدمون عبارات مثل |
Hangi çalışanların soruşturmaya dahil olacağına biz karar veririz. | Open Subtitles | سنقرر من هم زملاء العمل الذين سنجندهم للتحقيق |
İş arkadaşların, hatta kampüsün diğer ucunda bile olanlar zaten seni böyle tanıyor. | Open Subtitles | هكذا يعلم زملاء العمل حتى الذين بالجانب الأخر عنك |
Kersey'nin iş arkadaşlarıyla chatleşmek için bilgisayarını kullandığını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت أن كيرسى استخدمه ليتحدث مع زملاء العمل |
Soru beş: Neden iş arkadaşları birbirlerinden hoşlanır? | TED | السؤال الخامس: لماذا ينجذب زملاء العمل غالباً لبعضهم؟ |
Kadını tanıyan bütün iş arkadaşları, komşuları görüp görebileceğiniz en iyi, en kibar, en dürüst insandır diyor. | Open Subtitles | وكل من يعرف هذه المرأة، زملاء العمل والجيران و يقول أنها هي أكرم الأكرمين، اجمل، |
Bence iş arkadaşları birbirleriyle iyi geçinmeli. | Open Subtitles | أعتقد بأن زملاء العمل يجب أن تكون لديهم علاقات شخصية جيدة |
Evet, şimdi, Söylenenlere göre, hepimiz biliyoruz ki iş arkadaşlarının bir takım seksüel ilişkileri oluyor. | Open Subtitles | والان ، الان وبعد طرح كل تلك الأمور نحنُ نعلم بأن زملاء العمل سيحظون بعلاقات جنسيه |
Bu durumda tek çekinceleri oradakilerin akrabaları ile iş arkadaşlarının kaybolduklarına dair ortalığı ayağa kaldırması oluyor. | Open Subtitles | هكذا سيكون قلقهم حول زملاء العمل وأفراد الأسر الذين قد يثير غيابهم جلبة. |
- Peki iş arkadaşlarının çıkması sorun değil mi sence? | Open Subtitles | أنتي بخير مع زملاء العمل الذين يتواعدون ؟ |
Bana sizin şu küçük işten bahset bakalım. İş arkadaşlarından başla. | Open Subtitles | أخبرني عن تفاصيل عملك، إبتداء من زملاء العمل |
Müzede de durum aynı şekilde. İş arkadaşlarından görüştüğü biri yokmuş. | Open Subtitles | نفس الشيء مع المتحف هو لم يقابل أحدًا من زملاء العمل شخصيًا |
İş arkadaşlarından biri pezevengiyle aralarının bozuk olduğunu söyledi. | Open Subtitles | واحد من زملاء العمل لها قالت كان سقوطه مع قوادها. |
Dinle, iş arkadaşlarına karşı bir tutumun yoksa yarın gece çıkar mıyız ne dersin? | Open Subtitles | اسمعى،اذا لم يكن لديك سياسة ضد مواعدة زملاء العمل ما رأيك فى الخروج معاً مساء الغد؟ |
Bu, iş arkadaşlarını daha iyi tanımamız için bir şans. | Open Subtitles | إنها فرصة للتعرف على زملاء العمل بشكل أفضل |
Merhaba meslektaşlar. | Open Subtitles | تحياتي يا زملاء العمل. |
Bankada çalışanların çıkmamasıyla ilgili bir kural var. | Open Subtitles | المصرف له سياسة ضدّ تأريخ زملاء العمل. |
İş arkadaşların, dostların, Livvy'nin arkadaşları, öğrenci aileleri. | Open Subtitles | زملاء العمل والأصدقاء، وأصدقاء (ليفي) وأباء الطلبة بالمدرسة. |
Hayır, iş arkadaşlarıyla çıkmamak gibi çok katı bir kuralım var. | Open Subtitles | وكلّا، فلديّ تحفّظ صارم على مواعدة زملاء العمل. -حقًّا؟ |
Kardeşler kardeşlerin yanında, çalışanlar da birlikte yerleştirilmişti. | TED | الإخوان وضعوا بجانب الإخوان، زملاء العمل بجانب بعض. |