İş arkadaşlarımız sesini duyuruyor, endüstriler iş yeri kültürünü yeniden gözden geçiriyor ve aileler ve arkadaşlar saklı tutulmuş gerçeklerle ilgili zor konuşmalar gerçekleştiriyorlar. | TED | زملاؤنا يتحدثون ويُفصحون وعدة صناعات تعيد النظر بثقافة مكان العمل، وعائلات وأصدقاء يخوضون نقاشات صعبة. عن حقائق راسخة. |
Bilim adamı iş arkadaşlarımız bilgide yeni doku düzenleri buluyor. | TED | زملاؤنا العلماء يجدون أنماط جديدة في المعلومات. |
Fakat araştırma gösteriyor ki iş arkadaşlarımız, gösterişli olan profesyonel sunumlarını bıraktıklarında onların aslında bize ne söylediğine inanmamız çok daha olası oluyor. | TED | ولكن البحوث تشير إلى أنه عندما يتخلى زملاؤنا عن مظهر المهنية اللامعة، من المرجح أن نصدق ما يخبروننا به؛ |
Quantum Hesaplamaları ve ElektronDönüşü Merkezindeki arkadaşlarımız aslında lazerleriyle tek bir elektron dönüşündeki bütünsellği bozan farklılıkları ölçüyorlar. | TED | زملاؤنا في مركز حسابات الكمّ والإلكترونيات المحورية، يعملون بقياس الليزر في الواقع عدم التماسك على مستوى محور إلكترون واحد. |
Laboratuara giriş izni olanlar, Cliff ve ben iş arkadaşlarımız, Welks, Nash ve Tripp. | Open Subtitles | الوحيدون الذين يسمح لهم بدخول المختبر هم (كليف) وأنا (ويلكس)، (ناش) و(تريب)، زملاؤنا بالعمل |
Sınıf arkadaşlarımız ve hepsi hasta. | Open Subtitles | هؤلاء هم زملاؤنا وهم مرضى |
Biz konuşurken arkadaşlarımız evini didik didik arıyor şu an. | Open Subtitles | زملاؤنا يبعثرون المنزل الآن |