| Bunun üzerine, artık büyük anlarının yaklaştığını ve hücrelerinden çıkmalarının vaktinin geldiğini düşündüler. | Open Subtitles | و فى لحظة اكتشفوا انهم يجب ان يغادروا زنازينهم |
| Ve hücrelerinden ayrılma zamanı gelmişti. | Open Subtitles | و في لحظة اكتشفوا إنهم يجب أن يغادروا زنازينهم |
| Tüm mahkûmlar, her sabah hücrelerinden çıkarken fotoğraflanıyor. | Open Subtitles | السجناء يتم تصويرهم كل صباح فقط قبل أن يغادروا زنازينهم |
| Onlara Hücrelerini hatırlatıyor. | Open Subtitles | لأنه يذكرهم زنازينهم. |
| Suçlular hücrelerine giderken, başlarını öne eğerek yürüyecekler. Gözlerinizi yerde tutun. | Open Subtitles | السجناء المتجهين إلى زنازينهم سيمشون و رؤوسهم منحنية |
| - Mahkûmlar hücrelerinden kaçtı. | Open Subtitles | -خرج المساجين من زنازينهم . |
| hücrelerine geri koyun. | Open Subtitles | أعيدوهم إلى زنازينهم. |
| -Pekala, onları hücrelerine koyun. | Open Subtitles | - حسناً, أرسلهم إلى زنازينهم. |