| Charles 73 yaşında ölene kadar, Emma ile mutlu bir Evlilik sürdürmüştür. | Open Subtitles | تشارلز وأيما عاشوا حياة زوجية سعيدة حتى توفى تشارلز عن 73 سنة |
| Biraz uyuşturucu içtikten sonra, Evlilik öncesi seks ve biraz kan dökmeyi mi planlıyorsunuz? | Open Subtitles | تخططون لتدخين مخدر صغير وعمل علاقة زوجية مسبقة, ليصبح مذبوحا؟ |
| Senin bu katil oğlanın hapise girdiğinde eş ziyareti alacak. | Open Subtitles | لعبتك القاتلة سوف تحصل على زيارات زوجية عندما يعود الى السجن |
| Dolayısıyla Darwin, eğer dişilerin tüm yapması gereken çift bağını oluşturmaksa hangi akla hizmet bu şişlikleri geliştirdiklerini anlayamadı. | TED | لذلك فهو لم يستطع ان يفهم لماذا طورت الاناث هذا الشيء إذا كان المطلوب منهم فقط ان يكونوا علاقات زوجية, أليس كذلك؟ |
| Bunlar, arkadaşlık bağı, kardeşlik bağı, karı koca bağı, iş arkadaşlığı ya da komşuluk bağı gibi.. | TED | يمكن لك أن تحظى بعلاقة صداقة ، علاقة إخوة علاقة زوجية ، علاقة زمالة علاقة جيرة و هكذا |
| Kardeş Malcolm, Kardeş Betty, ...Allah'ın sizi mutlu ve verimli bir evlilikle kutsaması için dua ediyoruz. | Open Subtitles | ..."الأخ "مالكولم", الأخت "بيتي ندعو الله أن يبارككم و يرزقكم . حياة زوجية سعيدة و مثمرة |
| - Biz biraz uyuşturucudan içip, biraz Evlilik öncesi seks yaptıktan sonra... kan dökme konusunda endişelenme. | Open Subtitles | وعمل علاقة زوجية مسبقة صغيرة لا تقلقى حول جعله مذبوحا |
| Uyuşturucu, alkol, Evlilik problemleri sex problemleri | Open Subtitles | مخدرات , إدمان الكحول , مشاكل زوجية مشاكل جنسية |
| Evlilik ziyaretini ayarlamama yardım etmek istemedi. | Open Subtitles | لقد رفض مساعدتي للقيام بزيارة زوجية حميمية |
| Dosyanızda Evlilik ziyareti yapmak istediğiniz de yazılı. | Open Subtitles | ملفك يقول أيضاً أنك تتطلّعين إلى زيارات زوجية |
| - Günün birinde çok iyi bir eş olacaksın. | Open Subtitles | في يوماً ما ستجعلين أحدهم يدفع غرامة زوجية |
| Bence Walford'taki gibi eş ziyaretleri olmalı. | Open Subtitles | أصوت للحصول على زيارات زوجية كالموجود في اصلاحية والفورد |
| Ahım şahım bir kız değil ama eş ziyaretleri kabul ediyor. | Open Subtitles | ليست بالجذابة ولكنها تتلقى زيارات زوجية |
| Yani, ne kadar sayı varsa, o kadar çift sayı var. | TED | إذاً يوجد أعداد زوجية بقدر ما يوجد أعداد صحيحة كلية |
| Yani çift sayılı bir tabloda siyah ile başlanan bir Hamilton yolu beyaz üzerinde bitecektir. | TED | لذا فإن المسار والذي يبدئ عند مربع أسود داخل شبكة مكونه من أضلاع زوجية العدد، وجب أن ينتهي عند مربع أبيض. |
| Çoğu insan ardışık çift sayılar olduğunu düşünür? | TED | حسناً, قد يفكر أغلب الناس أنها أرقام متتاليه زوجية |
| İntikamcı koca İhmal edilen Kız çocuğu | Open Subtitles | ,علاقة زوجية فاشلة .. زوجة بائسة .. زوج ممتلأ برغبة الإنتقام |
| Kardeş Malcolm, Kardeş Betty Allah'ın sizi mutlu ve verimli bir evlilikle kutsaması için dua ediyoruz. | Open Subtitles | ..."الأخ "مالكولم", الأخت "بيتي ندعو الله أن يبارككم و يرزقكم . حياة زوجية سعيدة و مثمرة |
| Seni severim Addie ama evliliğin kutsallığı hakkında vaaz vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنا فعلاً أحبكِ آدي .. لكن لايمكنكِ إعطاء نصائح زوجية . أليس كذلك؟ |
| Önemli olan şu ki Jedith ve Herb'ün evliliğinde sorunlar varmış. | Open Subtitles | الامر المهم هو جوديث وهيرب لديهم مشاكل زوجية |
| Evliliğinizde bir sorun mu var? | Open Subtitles | هل هناك مشاكل زوجية يجب ان نعرف بها؟ |
| Her evlilikte zor anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات تحدي في كل حياة زوجية إخبار زوجك أنه ليس مضحك |
| Evliliği sorunlu orta sınıftan bir kadının takıntılarından büyülendi mi yani? | Open Subtitles | أرى أنه مفتون بالحماس الشديد لمرأة من الطبقة المتوسطة تواجه مشاكل زوجية |
| Evliliğimizde sürekli böyle yatmak yoktu. | Open Subtitles | لا توجد طريقة نستطيع الحصول بها على علاقة زوجية وأنتِ مستلقية هناك |