| boyalı cam yapıyorum yolun kenarındaki kilisenin penceresi için. | Open Subtitles | حسناً، أنا أُصمم زُجاج نوافذ ملونّ لأجل الكنيسة التي ببداية الطريق. |
| Nasıl gitti? Ön cam kırılmış. | Open Subtitles | ... لقد قُمنا بإصلاح زُجاج المقدمة |
| Bize davalı eve dönmeden önce, bir cam kırıldığını duyduğunu söylediğini biliyoruz. | Open Subtitles | أخبرنا أنه سمع تكسر زُجاج قبل الوقت الذي نحن نعرفه لعودة المدعى عليه للمنزل. لما لا نسمع ذلك من (بارنز )؟ |
| Barnes polise verdiği ifadede Kidman evde olmadan önce cam kırılması sesi duyduğunu söylemiş, bu zorla girme teorisini destekler. | Open Subtitles | (بارنز ) قَدَم إفادة للشرطة يقول فيها أنه سمع صوت تكسر زُجاج قبل وصول(كيدمان ) للمنزل، والذي يدعم |
| cam. | Open Subtitles | زُجاج |
| cam var! | Open Subtitles | يوجد هُنا... زُجاج... ! |