| Efendi bana güvenebilir. Bir kadın gibi aziz tutacağım. | Open Subtitles | يمكن لسيدى أن يثق بى, سأبقيها فى ذهنى كإمرأة |
| Evet, sarışından uzak tutacağım, buradan götüreceğim. | Open Subtitles | أجل، أجل. سأبقيها بعيداً عن الشقراء المجنونة وأخرجها من هنا. حسناً |
| Parayı getirene kadar, onu güvende ve işten kazanç elde edecek şekilde tutacağım. | Open Subtitles | سأبقيها آمنة وستحصل على قوت يومها حتى تفعل |
| Endişelenme. Onu esas mallardan uzak tutarım. | Open Subtitles | لاداعي للقلق سأبقيها بعيده عن الاشياء الجيدة |
| Bunu güvenle saklayacağım. | Open Subtitles | سأبقيها محفوظةً مصونة. |
| Silmeyeceğim. | Open Subtitles | سأبقيها. |
| Kocası onunla vedalaşma şansı buluncaya kadar baypasta tutacağım. | Open Subtitles | سأبقيها حتي يستطسع زوجها توديعها |
| Kocası onunla vedalaşma şansı buluncaya kadar baypasta tutacağım. | Open Subtitles | سأبقيها حتي يستطسع زوجها توديعها |
| Ama onu dolapta tutacağım. | Open Subtitles | بالرغم من أني سأبقيها في الخزانة |
| O zaman ben tutacağım. | Open Subtitles | إذاً، فلتخبر نفسك بأني سأبقيها |
| Peki, onu güvende tutacağım. | Open Subtitles | حسنا، سأبقيها بأمان. |
| Onu işte tutacağım. | Open Subtitles | - هذا لا يهم، سأبقيها |
| Onu bizimle beraber tutacağım. | Open Subtitles | سأبقيها معنا |
| - Ve Bayan Rose'u görecek olursanız... - Onu güvende tutarım, Çavuş. | Open Subtitles | و إن رأيت الأنسة روز- سأبقيها بأمان حضرة الرقيب- |
| Tamam, Bay Sheldrake. Onu elimden geldiğince evde tutarım. | Open Subtitles | حسنا يا سيد (شيلدراك)، سأبقيها في الشقة طالما أمكنني ذلك |
| Ben onu güvende tutarım. | Open Subtitles | وأنا سأبقيها بأمان. |
| Sanırım şimdi kendime saklayacağım. | Open Subtitles | أعتقد بأني سأبقيها الان |
| - Sanırım onu saklayacağım. | Open Subtitles | أظنني سأبقيها. |
| Silmeyeceğim. | Open Subtitles | سأبقيها. |