| Şuna bak sen, küçük maymunun dili hâlâ dışarıda. alıyorum. | Open Subtitles | بهذا الشكل هي تشبه القرد الصغير انا سأخذها |
| Hayır, hemen alıyorum, madem bu kadar önemli. | Open Subtitles | لا، سأخذها الآن لو انه هام لهذا الحد |
| Oh, Onu Çin Restoranı'na götüreceğim ve daha sonra belki parkta yürürüz. | Open Subtitles | اوه,أنا سأخذها لتناول الطعام الصينى و بعدها يمكن أن نمشى فى الحديقة |
| Ama ben onu yarın gündüz gözüyle alırım. | Open Subtitles | لكن سأخذها غداً عندما يظهر النور |
| Zor olan şeyleri severim. Bunu alacağım. | Open Subtitles | أحب الأشياء ذات الألوان الصعبة, سأخذها |
| Ya çalışmasına izin verirsin ya da onu buradan götürürüm. | Open Subtitles | إما أن تسمح لها بالعمل وإلا سأخذها بعيدًا عن هُنا |
| Tamam, öyleyse sossuz alayım. | Open Subtitles | حسنًا, إذن أعتقد أنني سأخذها من دون صلصة. |
| Bu tamam. alıyorum. - Başka bir şey? | Open Subtitles | ـ هذه جيدة، سأخذها ـ هل تريد شيئاً آخر؟ |
| Onu bugün ben alıyorum.Eski okulundan harç konusunda biraz yardım etmelerini isteyeceğiz. | Open Subtitles | هذا الطفل قد غنى. سأخذها معي اليوم وسنتوسل الى مدرستها القديمة لكي تعطينا فرصة حيال دروسها. لا يمكنها البقاء في هذا الصف |
| O zaman bunu neden alıyorum ki? | Open Subtitles | ما هي الدروس التي سأخذها بحق الجحيم؟ |
| Bebek senin için fazla kıymetli ve kusursuz. Ben alıyorum! | Open Subtitles | تلك الرضيعة مثالية ورائعة جداً عليكِ، لذا سأخذها! |
| Neyse, yine de alıyorum. | Open Subtitles | لا يهم، سأخذها على أي حال |
| Onu götüreceğim ama sadece bir saatliğine ve muhabbet etmeyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا سأخذها ولكن لمدة ساعة فقط و بدون احاديث جانبية |
| New York'a götür. - New York'a götüreceğim. | Open Subtitles | خذ الكاميرا الي نيويورك سأخذها الي نيويورك |
| İlk önce Avrupa'ya muhteşem yerleri görmeye götüreceğim. | Open Subtitles | إلىأوروباأولاً، حيث سأخذها إلى كل القصور الفخمه |
| Onu ben alırım. Havalandırma hazır! Geri çekil! | Open Subtitles | سأخذها إنها جاهزة للتهوية السقف مفتوح |
| Pekala, çantayı alırım fakat çekip gitmem. | Open Subtitles | حسنا, سأخذها. ولكن لا اذهب بعيدا |
| Teminat olarak alırım arabayı, ama benim bir işime yaramaz. | Open Subtitles | سأخذها كإضافة ولكن ليست ذا نفع لي |
| Prius'umu alacağım, arka tarafa yanaşacağım ve onu hastaneye götüreceğim. | Open Subtitles | سأذهب لإحضار سيارتي الـ "بريوس" سأتي من الخلف و سأخذها إلى المستشفى |
| Durumu kontrol altına alınır alınmaz ameliyata alacağım. | Open Subtitles | بمجرد أن تستقر، سأخذها للجراحة |
| İşte senden alacağım hediye bu. | Open Subtitles | هذه هي الهدية التي سأخذها منك |
| Gerek yok. Onu ben götürürüm. | Open Subtitles | لا شكراً , انا سأخذها الى البيت |
| -Ben alayım onu. -Affedersiniz efendim, önce kazanmalısınız. | Open Subtitles | أنا سأخذها - أنا آسف سيدي عليك الفوز أولاً |
| Çocuklarınız olduğunda, anlayacaksınız. Onu eve götürüyorum. | Open Subtitles | عندما يكون لديك أطفال ، ستفهم سأخذها للبيت |