"سأسأل" - Traduction Arabe en Turc

• soracağım
• sorarım
• sorayım
• soracaktım
• soruyorum
• sorardım
• isteyeceğim
• soracağımı
• soralım
• sormalıyım
• soruştururum
• sormazdım

Şu andan itibaren bir şey yapmanı istersem ilk sana soracağım.
لذا من الآن فصاعدا ، إن أردت فعل شيء سأسأل أولا

Yarın, Rochantlar'a ve Beaufaysler'e bir şey görüp görmediklerini soracağım.
غدا سأسأل روشانت وبوفاي لو كانا قد رأيا أي شيء

Ben birkaç soru sorarım, sen birkaç soru sorarsın, bu kadar.
سأسأل بعض الأسئلة، وستسأل بعض الأسئلة هذا كل ما في الأمر

Hiç sanmıyorum. Ama Pazar günü kilisede rahibe Mary Fred'e sorarım.
لا أعتقد ذلك ولكنني سأسأل الأخت ماريا فريد في الكنيسة يوم الأحد.

Sevgili karıma bir sorayım, bana katılır mı diye.
سأسأل زوجتي العزيزة إن كانت جاهزة لمرافقتي

Sadece senin de aklından geçiyor mu diye soracaktım.
كنت فقط سأسأل إذا ما كان هناك شيء في ذهنك.

tamam, bu tuhaf , ama soruyorum : hizmetçi ya da fahişe misin ?
حسناً، هذا غريب لكني سأسأل على أي حال خادمة أو عاهرة؟

O evsiz adama ismini, gününün nasıl geçtiğini soracağım, çünkü bazen insanların tek istediği insan olmaktır.
سأسأل ذاك المشرد عن اسمه، وكيف كان يومه، لأن أحيانا كلما يريده الناس هو الإنسانية.

Google. Telefon numaramı hatırlayamıyorum, hemen Google'a soracağım.
قوقل. لا أستطيع تذكر رقم هاتفي الشخصي، سأسأل قوقل فقط.

-Sana sadece bazı sorular soracağım. -Sorular çok çeşitlidir. Cevaplar az.
سأسأل بضعة أسئلة فقط الأسئلة عديدة ، و الإجابات قليلة

Başka ipuçları ara ben de herkese, trenden inen başka birini tanıyıp tanımadıklarını soracağım.
و سأسأل أي شخص أراه إذا كان يتذكر من كان موجوداً هناك

Bu yüzden anneme, karateye gidip gidemeyeceğimi soracağım. Neden boks dersleri almıyorsun ki?
لهذا سأسأل أمي عن إمكانية تلقّي دروس في الكاراتيه

- Will'le kahve içmeye gittiğimde Graham'la Lori arasındaki ilişkiyi sorarım.
سأسأل ويل عن نوع العلاقة التي كانت بين جراهام ولوري عندما أشرب معه القهوة

Marvine sorarım, sonra o da Nicole'a sorar ve Nicole'da cevabının ne olduğunu söyler.
سأسأل مارفين، وبعدها سيسألها وبعدها ستخبره بردها

Kalkınca anneme sorarım.
سأسأل أمي عندما أنهض لا بد أن لديها شيئاً

-Annemizle kurduğumuz çekirdek ilişkiyi oturtmaya gelmedik mi? Dur taksi şoförüne sorayım.
نحن هنا لنحل مشكلة الأمومه الرئيسيه أنتظر سأسأل سائق التاكسي

Saygıdeğer bir doktorun bahis salonunda ne işi olduğunu soracaktım.
كنت سأسأل عم يفعله طبيب محترم بصالة مقامرة

Şimdi yine soruyorum, önceki geceler nasıl geçti?
لذا سأسأل مجددا كيف كانت الليلتان الماضيتان ؟

- Bu sıska kara kıça sorardım? - Yüzüne!
سأسأل هذا المعتوه الأسود قبل أن يبصق فى وجهك

Önce nazikçe soracağım, parayı ödemesini isteyeceğim.
انا سأسأل الشخص مره اخرى بأدب لارجاع مال عميلي

Muhtemelen, soracağımı düşündüğün şeyleri henüz sormadım, bu yüzden anlatmam gerekenleri anlayışla karşılamanı bekliyorum.
لم أسألك عن الأمور التي ظننت أني سأسأل عنها لذا أتوقع منكِ أن تتفهمي ما سأخبرك به

Sarılı olana soralım mı..
جيد ، سأسأل الفتاة التي تلبس الاصفر

Özetleyeceğim, biliyorum sıkıntıdan patlıyorsunuz ama önce size bir şey sormalıyım.
سأنهى ذلك أعرف أنكم تعبتوا و لكنى سأسأل شيئاً واحداً ؟

Paranın yerini senin için soruştururum.
سأخبرك بشيء سأسأل في المنطقة لعلني أجد خيطاَ للمال

Mecbur olmasam sormazdım, tamam mı? Bu bilgiler tekrar ayakları üzerinde durmasına yarayacak.
"فما كنت سأسأل إن لم أحتج ذلك ." هذا من المفترض أن يساعده للنهوضِ على قدميه،