| Bundan fena hâlde zevk alacağım. Bilmem gereken alerjilerin var mı? | Open Subtitles | سأستمتع بهذا كثيراً، ألديك تحسس من شيء يجب أن اعرف بشأنه؟ |
| O kendini beğenmiş ifadeyi yüzünden silerken büyük zevk alacağım. | Open Subtitles | سأستمتع في مسح نظرة التعجرف والرضا الذاتي عن وجهك هذا. |
| Bunu fark etmezsin sanıyordum. Bununla çok eğleneceğim. | Open Subtitles | اللعنة , كنت أتمنى الا تصل لهذا سأستمتع كثيرا بتحقيق هذه الأمنية |
| Neden yapılmış olduğunu anlamak için seni şahsen parçalara ayırmak hoşuma gidecek! | Open Subtitles | سأستمتع بنفسى بتمزيقك إرباً لأرى ما صنعت منه |
| Kendini soytarıya çevirmeni zevkle seyredeceğim. | Open Subtitles | سأستمتع بمشاهدتك وأنت تجعل من نفسك أضحوكة |
| Geriye kalan bu son parçanın tadını çıkaracağım. Buna değicek. | Open Subtitles | هذه القطعة الأخيرة التي بقيت سأستمتع بها |
| Suratındaki o ifadeyi silmelerini keyifle izleyeceğim. | Open Subtitles | سأستمتع وهم يمحون تلك النظرة من على وجهك. |
| O sırada bekar olmanın keyfini çıkaracağım. | Open Subtitles | في هذه الأثناء سأستمتع كوني عازباً لفترة |
| Ama sen... Sanırım ilk defa, ölümünü izlerken zevk duyacağım. | Open Subtitles | أظن لأول مرة بأنني سأستمتع برؤيتك تموتين |
| Ne zalim bir piç. Bu orospu evladını öldürmekten zevk alacağım. | Open Subtitles | يا له من وغد قاسي سأستمتع بقتل هذا الحقير |
| Seni öldürmekten, en az onu öldürmek kadar zevk alacağım. | Open Subtitles | أعتقد أني سأستمتع بقتلِك كما كنت سأستمتع بقتله |
| Seni yavaşça öldürmekten zevk alacağım için utanıyorum. | Open Subtitles | أنا نوعا ما خجل أن اعترف بحقيقة اني سأستمتع بقتلك ببطء |
| Hayır, Eğer kalp almaya yardım edersem çok eğleneceğim. Söz veriyorum. | Open Subtitles | كلا , سأستمتع بيومي إن إستطعت المساعدة في إسترجاع القلب , أعدكِ |
| Bütün hafta boyunca eğleneceğim ve her ihtiyacında arkanda olacağım. | Open Subtitles | سأستمتع بوقتي طيلة هذا الأسبوع و إن احتجتَ لشيء , فأنا موجودة من أجلك |
| Bununla çok eğleneceğim. Bambi gibi acı çek. | Open Subtitles | سأستمتع بهذا سأجعلك تعانين مثل الغزالة بامبي |
| Bu konuda kendini aptal hissetmesi gerçekten çok hoşuma gidecek. | Open Subtitles | وأنا حقاً سأستمتع بجعلها تشعر بالغباء لفعلة كهذه |
| Sanırım bu insan formu hoşuma gidecek. | Open Subtitles | أعتقد أني سأستمتع بالحصول على هذا الشكل البشري |
| Kolay tatmin olmayan bir kadınsın. Ama bunu zevkle deneyeceğim. | Open Subtitles | لستِ امرأة يسهل الإيقاع بها ولكنني سأستمتع بالمحاولة بالتأكيد |
| Yemeğin tadını çıkaracağım biraz daha yağ çekmenizi dinleyeceğim ve sabaha size kararımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأستمتع بغدائي وأستمع للمزيد من تملقكم وأبلغكم قراري ,في الغد |
| İçeri doğru gitmeni keyifle izleyeceğim. | Open Subtitles | أجل، سأستمتع برؤيتك تنزل لذلك العمق |
| Siparişini verdiğinizi güzel Noel yemeğinin keyfini çıkarmayı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتيقن أنني سأستمتع بعشاء الكريسماس الذي أمرت به سيدي |
| Birlikte izlemekten zevk duyacağım. | Open Subtitles | سأستمتع برفقتكم هناك |
| Sanırım, bu zevkli olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأستمتع بذلك. |
| Dostlarla bir akşam yürüyüşü. Çok hoşuma giderdi. | Open Subtitles | نزهة مسائية مع صديقين سأستمتع بذلك حقاً |
| Bana beş metreden fazla yaklaşırsan sefil kıçını dümdüz ederim ve bundan zevk alırım. | Open Subtitles | إن اقتربت أكثر من 5 أمتار مني .. سوف ألقنك درسا، و سأستمتع بذلك. |