| Tamam, ama silahtan kurtulursan daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | موافقة، لكن سأشعر بشعور أفضل لو تخلّصت من المسدّس |
| Yine de çıkıp bir şey söyleseler kendimi daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | مع ذلك، سأشعر بشعور أفضل إن طمئننا الأطباء |
| Şu seks olayını birazcık azaltabilirsek, kendimi daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | لو امكننا أن نجعل هذا أقل من يكون للجنس فقط سأشعر بشعور جيد |
| Şimdi eğer o konuşmazsa ben kendimi kötü hissederim. | Open Subtitles | الآن إذا لم يتكلم إذاً أنا التي سأشعر بشعور سيئ |
| bunu bir yetişkinin yanında yaparsan kendimi çok çok daha iyi hissederim, tamam mı? | Open Subtitles | سأشعر بشعور أفضل بكثير إن فعلتها بحضور أناس راشدين, حسناً ؟ |
| Kendimi daha iyi hissedeceğimi sanırdım. | Open Subtitles | كنت تظن انني سأشعر بشعور أفضل |
| Farklı hissedeceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | تخال أنّي سأشعر بشعور مختلف؟ |
| Sizce trenin önüne atlayan bu adam 'Bu iş bittiğinde kendimi çok iyi hissedeceğim' | TED | أتظنون أن هذا الشاب، عندما ألقى بنفسه أمام القطار، فكر قائلاً: "هل سأشعر بشعور طيب عندما ينتهي هذا الأمر؟" |
| Yani, ben iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | لذا سأشعر بشعور رائع |
| Yani, ben iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | لذا سأشعر بشعور رائع |
| Yani sanırım kendi başıma gidersem daha iyi hissederim. | Open Subtitles | ربما سأشعر بشعور أفضل لو ذهبت وحدي |