| Eğer onu suçlayacaklarsa, kaydettiğin itirafı onlara ulaştırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لذا إن أدانوه , سأضطر أن أعطيهم الإعتراف الذي سجلته |
| Pekala - sanırım ondan bir randevu isteyip sorunun ne olduğunu çözmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | حَسناً، أظن أنني سأضطر أن أسألها عن موعد و أجد ما سبب المشكلة |
| Şimdi muhtemelen bana gönderdikleri beş kutuyu da ödemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | الآن أنا سأضطر أن أدفع ثمن العلب الخمسة التي أرسلوها |
| O zaman annesiz üç çocuğa birden bakmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | عندها سأضطر أن أعتني بثلاثة أطفال يفتقدون لأمهم |
| Galiba sana her şeyi göstermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أعتقد أننى سأضطر أن أعلمك كل شئ |
| Sizden kapıyı açmanızı istemek zorunda kalacağım, lütfen. | Open Subtitles | سأضطر أن أطلب منك فتح الباب من فضلك. |
| Bir gün, Kyle uyanacak ve tüm ailesinin parçalandığını söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | في يوم ما سيفيق (كايل) و سأضطر أن أخبره أن عائلته قد تفككت |
| Hayır demek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | و حينها سأضطر أن أرفض طلبه |