- Sana inancım tam. Ama sana bir şey soracağım. | Open Subtitles | إني أؤمن بك يا رجل، ولكن سأطرح عليك سؤالاً وحيداً |
Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب |
Alakası olabilir... Kendi merakımı tatmin etmek için birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | إنّها ذات صلة بالمرحلة النهائيّة، إنّما سأطرح بعض أسئلة لإرضاء فضولي. |
- Aynı şeyi soracaktım. - Bu kez hastayı buldum! | Open Subtitles | سأطرح عليك السؤال نفسه - المصاب موجودٌ هذه المرّة - |
Sana birkaç soru soracağım ve tamamen dürüst olmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك بضعة أسئلة وأودّك أن تكون صادقًا تمامًا معي. |
İçeri girdiğimizde size sadece iki soru soracağım birincisi onu tanıyabildiniz mi? | Open Subtitles | عندما ندخل ، سأطرح سؤالين عليك فقط هل يُمكنك التعرف عليه ؟ |
Bu sebeple size iki soru soracağım, eğer katılıyorsanız ellerinizi kaldırmanızı istiyorum. | TED | لذا سأطرح عليكم سؤالين، وتقومون برفع أيديكم إن كنتم موافقين، |
Şimdi, muhtemelen bugün onlara birkaç kez baktınız, fakat size onlarla ilgili bir soru soracağım. | TED | ألقيتم نظرةً إلى هواتفكم بضع مراتٍ اليوم سأطرح عليكم سؤالًا بشأنها |
Bir soru soracağım ve cevaplamaya çalışacağım. Bu bazı yönlerden rahtsız edici bir soru. | TED | سأطرح أسئلة وأحاول الإجابة عليها، أسئلة قد تكون غير مريحة نوعًا ما. |
JC: Teşekkürler. Konuya ilgi duyan biri olarak ek bir soru daha soracağım, Sara. | TED | جون كوهين: شكرا لك, سأطرح عليك سؤالا واحدا للمتابعة، أيضا، سارة كمتتبعة عام |
Bu adama bazı sorular soracağım. Tam sessizlik istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح على ذلك الرجل بضعة أسئلة أريد صمتاً تاماً |
Size birkaç evet/hayır sorusu soracağım ve siz de sorulara doğru cevap vereceksiniz. | Open Subtitles | سأطرح عليك بضعة أسئلة بسيطة، وعليك أن تجيب بصدق. |
Ben sana sorular soracağım ve sen bana cevaplar vereceksin | Open Subtitles | سأطرح عليك بعض الأسئلة، وأنت ستجيبني عليها |
Sana bir soru soracağım ve sen de bana cevap vereceksin. | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤالاً واحداً، وأنت ستعطيني الجواب. |
Bu komik. Ben de sana aynı şeyi soracaktım. | Open Subtitles | أتعلم، إنه لأمر مُضحِك، فلقد كُنت سأطرح السؤال نفسه |
Selam. Size birkaç soru soracaktım. | Open Subtitles | مرحباً سأطرح عليكى بعض الأسئلة |
Sana bir şey sorayım... Onu iyileştirmek için o haplardan kaç tane kullanacaksın? | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤالًا كم حبة ستستخدم لمعالجته؟ |
Burada ben soruları sorarım ve umarım sen de cevaplarsın. | Open Subtitles | ـ هنا حيث سأطرح عليك أسئلة ـ ولنأمل أن تجيب عليها |
Az önce tedbirini aldığımı sanmama karşın ben de sana aynısını sorabilirim. | Open Subtitles | - رُبما سأطرح عليك نفس السؤال على رغم من أنني أعتقد أني أستوعبت قليلًا من هذا |
Ama şunu soruyorum: Biz Kral'ın adamları değil miyiz? | Open Subtitles | ولكن سأطرح عليكم سؤالاً، ألسنا رجال الملك؟ |