Yarın fazladan özür dileyeceğim, onun burada ne işi var? | Open Subtitles | أنا سأعتذر غدا إضافة إلى، ماذا ستعمل هي هنا على أية حال؟ |
Eğer bu doğru değilse, lütfen bana nasıl yanlış olduğumu gösterin, özür dileyeceğim! | Open Subtitles | ولو هذا ليس صحيحاً من فضلك أرني خطئي وأنا سأعتذر |
Eğer sesini kesecekse... - ...ondan fotoğraf için özür dileyeceğim. | Open Subtitles | إن كان هذا سيجعلكَ تصمت، سأعتذر لها بشأن الصورة |
Peki! özür dileyecektim ama artık dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، كنت سأعتذر لك لكن الآن لن أعتذر أبداً |
Yine de özür diliyorum. Bunu kendim için yapmıştım. Senin için değil. | Open Subtitles | إذن سأعتذر بأيّ حال فعلتُ ذلك لأجلي، لا لأجلكِ |
Umarım sana söylediğim saçma şeyler için özür dileyeceğimi düşünmüyorsun. | Open Subtitles | آمل ألا تظنني سأعتذر على الكلام السيء الذي قلته عليك. |
Bu geceki programda çok büyük bir çukur var, özür dileyeceğim, başka yolu yok. | Open Subtitles | لدينا فراغ كبير في حلقة الليلة ومن المستحيل أنني سأعتذر |
Benimle konuşmazsa nasıl özür dileyeceğim? | Open Subtitles | كيف سأعتذر له إن لم يتكلم معي؟ |
Ondan özür dileyeceğim. Umarım beni affeder. | Open Subtitles | سأعتذر لها و أتمنى منها أن تسامحنى |
özür dileyeceğim ondan. | Open Subtitles | سأعتذر له لا حقاً مررت بيـوم طويل.. |
Haber için özür dileyeceğim. Canlı yayında. | Open Subtitles | سأعتذر عن القصة مباشرة على الهواء |
Sonsuza kadar hep özür dileyeceğim değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أني سأعتذر إليك للأبد، حسناً؟ |
Ağır çalışmalar için sizden özür dileyeceğim kadar değil. | Open Subtitles | ولا أنا سأعتذر على المران القاسي. |
Sanırım polis çağıracağım ve eğer bu pantolondaki kitap senaryosunda yanlışsam gerçekten özür dileyeceğim. | Open Subtitles | لو كنت مخطئ سأعتذر |
Bay Lacovara'dan da özür dileyeceğim. Söz veriyorum. | Open Subtitles | سأعتذر لسيد.لكيروفا، أعدك |
Hayır, özür dileyeceğim çünkü ben iyi bir kızım. | Open Subtitles | لا ، سأعتذر لأنني فتاة جيدة |
Bir ara özür dileyeceğim. | Open Subtitles | أنظري, سأعتذر له لاحقاً |
Gürültü için özür dileyecektim, ama şimdi bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | كنتُ سأعتذر على الضوضاء ولكنني الآن سأعتذر على هذا |
Sana silah çektiğim için özür dileyecektim ama görünüşe bakılırsa bir senaryoyu oynuyormuşum. | Open Subtitles | كنت سأعتذر عن رفع السلاح في وجهك ولكن على ما يبدو فكنت أسير حسب سيناريو |
Sonra üstünde düşününce büyük ihtimalle en başta hata bendeydi diye ondan özür diliyorum. | Open Subtitles | وبعد ذلك، كما تعلم، عندما افكر في ذلك، أنه ربما كان خطأي في المقام الأول، ولذا سأعتذر لها |
Seni striptiz kulübünden çıkardığım için özür dileyeceğimi sanıyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن كنت تظن أنني سأعتذر بشأن ما حدث بملهى العراة، فأنت مخطيء |
Beni serbest bırak kendi rızamla özür dileyeyim. | Open Subtitles | أطلق سراحي ومن ثم سأعتذر وأنا بكامل إرادتي |