| Stevie, Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama yavaşla. | Open Subtitles | ستيفي لم أظن أني سأقول ذلك لكن أبطئ قليلاً |
| Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama gemiyi düşürmek zorundasın! | Open Subtitles | لا اعتقد اني سأقول ذلك ولكنك ستترك المركبة تتحطم |
| Oradaki grilik sabahın gözü değil derim. | Open Subtitles | لذا سأقول ذلك اللون الرمادي هو ليس عين الصباح |
| Ben söylerim. Haydi sok bana, Clyde. | Open Subtitles | سأقول ذلك اذا, اعطيني اياها يا كلايد |
| Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama, kardeşim sen gelmiş geçmiş en kuvvetli muhafızsın. | Open Subtitles | ...لم أعتقد أبداً أني سأقول ذلك , ولكن أنت حقاً أقوى حارس في كل الأوقات |
| - bunu söyleyecektim. - Aynısını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت سأقول ذلك لتوّي لقد كنتُ أقكّر بنفسِ الأمر |
| Bunu söylemek üzere olduğuma inanamıyorum... | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنني سأقول ذلك |
| Bu ameliyathanede bulunmaya hazır olmasaydım söylerdim. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لولستِمستعدةلوجودكِفيغرفةالعملياتهذه, لكنت سأقول ذلك , مفهوم؟ |
| Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama haklıymışsın. | Open Subtitles | لم أعتقد أني سأقول ذلك أبدا ولكنك كنت محقا |
| Bunu söyleyeceğimi bir milyon yıl düşünemezdim... ama her şeyin eskisi gibi olduğu günlere dönmek istiyorum. | Open Subtitles | لم أظنّ قط أنّني سأقول ذلك ولا حتّى بعد مليون سنة لكن أريد أن يرجع الأمر إلى ما كان عليه سابقًا |
| Milyon yıl geçse de Bunu söyleyeceğimi tahmin etmezdim ama her şeyin eski hâline dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | لم أظنّ قط أنّني سأقول ذلك ولا حتّى بعد مليون سنة لكن أريد أن يرجع الأمر إلى ما كان عليه سابقًا |
| Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama inek bilim çocuğundan hoşlandım. | Open Subtitles | لم أعتقد بأنني سأقول ذلك يوماً، لكن أحببتُ كلام فتى العلم ذلك. |
| Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim, delice ancak onları düz tercih ederim. | Open Subtitles | لم أعتقد بأني سأقول ذلك أبداً، هذا جنون... لكني أعتقد بأني فضلتهم... عندما كانوا مسطحين |
| Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنني سأقول ذلك لك. |
| Onun ölmesi evladır, derim ben. | Open Subtitles | أفضّل أن يكون هو وليس أنا، سأقول ذلك. |
| Ben derim. | Open Subtitles | أنـا سأقول ذلك. |
| - Aynen öyle. Burada olsaydı bunu yüzüne karşı da söylerim. | Open Subtitles | وإذا كان هنا كنت سأقول ذلك في وجه |
| Ne var bunda. Bunu ben de söylerim. | Open Subtitles | لقد أصبح عصبياً أنا سأقول ذلك |
| Yargıca Bunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول ذلك للقاضى |
| Anlamsız olsa bile Bunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول ذلك حتي لو كان بلا جدوي |
| Şey, en kötü beklentilerini karşılama riski altında bunu söyleyecektim. | Open Subtitles | بمخاطرة تحقيق أسوأ التوقعات , سأقول ذلك |
| Tam da bunu söyleyecektim. | Open Subtitles | أنا فقط كنت سأقول ذلك |
| - İsteseydim söylerdim. | Open Subtitles | إن أردتُ ذلك، لكنت سأقول ذلك |