| Kamyon, yükünü Salisbury yakınlarındaki... belediyeye ait çöp toplama yerine boşaltmış. | Open Subtitles | أفرغة الشاحنة محتوياتها ، في موقع لطمر النفايات بالقرب من "ساليسبري" |
| Bayan Salisbury, izinsiz girdiğimiz için bizi affedin ama Kralın emriyle siz ve aile üyeleriniz tutuklusunuz. | Open Subtitles | سيدة ساليسبري سامحيني لإقتحامي هذا ولكنك وأفراد عائلتك معتقلون |
| Bayan Salisbury'nin, kulede tutulduğunu ve oğlunun idam edileceğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن السيدة ساليسبري مسجونة في البرج وأن إبنها قد أعدم |
| Prenses Mary, Leydi Salisbury'nin hayatını bağışlamanızı istirham ediyor. | Open Subtitles | الاميرة ماري تتوسلك للإعفاء عن حياة السيدة ساليسبري |
| Ve bu bana "lütfen değişiklik" diye... ...baskı yaptığında, Lord Salisbury'nin yüzyılı aşkın... ...bir süre önce Kraliçe Victoria'ya söylediği bir şeyi anımsatıyor. | TED | وهذا يذكرني بشيء أفهمه قاله لورد "ساليسبري" للملكة "فيكتوريا" منذ أكثر من 100 عام, عندما كانت تلح عليه "أرجوك تغير." |
| Bugün öğle yemeğinde Salisbury bifteği mi var yoksa yine taco mu yapıyorlar? | Open Subtitles | هل شريحة "لحم ساليسبري" هي غدائنا لهذا اليوم ؟ . أم أنهم سيقدمون التاكو؟ |
| Burası beni korkutuyor, Ve Salisbury bifteğini seviyorum. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني ( وأنت أحب شرائح (ساليسبري |
| Leydi Salisbury geldi. | Open Subtitles | السيدة ساليسبري هنا |
| Shania, o püskülden bir daha Salisbury biftek sosu temizlemek istemiyorum. | Open Subtitles | (شانيا) لن أقوم بتنظيف صلصة "ساليسبري" الملتصقة بالحافة ثانيةً. |
| Günümüzde limit 15 papel olduğu için sana muhtemelen Salisbury bifteği verecekler. | Open Subtitles | وجبه بسعر 15 دولار فى الوقت الحاضر لذا من المحتمل أنك ستأكل ( شريحه لحم (ساليسبري |
| Salisbury bifteği o zaman. Al bakalım, ahbap. | Open Subtitles | فليكن شريحه لحم (ساليسبري) اذن |
| Hâlâ donmuş bezelyeler ve Salisbury bifteğiyle ilgili kâbuslar görüyorum. | Open Subtitles | ساليسبري ستيك: |