| bir sebep daha... Joey ile ayrılık kararımı verdiren bir sebep daha vardı. | Open Subtitles | كان هناك سبب آخر دعاني للتفكير بأنه حان الوقت لإنْهاء علاقتي مَع جوي |
| Şortun neden kötü bir fikir olduğuna bir sebep daha. | Open Subtitles | هذا سبب آخر يوضح أن السراويل الطويلة كانت فكرة سيئة |
| Zor seçimlerin eşit derecede iyi seçenekler arasında olmadığını düşünmek için bir neden daha var. | TED | هناك سبب آخر للاعتقاد بأن الخيارات الصعبة ليس اختيارات بين الخيارات الجيدة بنفس الدرجة. |
| kalamayacak olmasının başka bir sebebi daha var sonra açıklarım. | Open Subtitles | هناك سبب آخر لا يمكنها البقاء سوف أشرح لك لاحقاً. |
| Kariyerlerimizle, günümüzdeki dünyadaki statümüzle ilgili olarak daha önce olmadığı kadar endişeli olmamızın bir Başka nedeni var. | TED | هنالك سبب آخر لشعورنا بالقلق احيانا , ازاء مهننا و موقعنا في العالم اليوم، اكثر من السابق. |
| Bu hafta sonu denemelere katılman için bir sebep daha. | Open Subtitles | ذلك سبب آخر بأنك يجب ان تختبر فى عطلة نهاية الأسبوع هذه |
| Joey ile ayrılık kararını verdiren bir sebep daha vardı. | Open Subtitles | هنالك سبب آخر جعلني أدرك أنه حان الوقت لانهاء علاقتي بجووي |
| Joey ile ayrılık kararını verdiren bir sebep daha vardı. | Open Subtitles | هنالك سبب آخر جعلني أدرك أنه حان الوقت لإنهاء علاقتي بجووي |
| başka bir neden daha var: Dikkatimiz dağılıyor. | TED | ولكن هنالك سبب آخر: وهو أن انتباهنا يتشتت. |
| Gördün mü ? Katili yakalamanda sana yardımcı olamamam için bir neden daha. | Open Subtitles | ترى، ذلك سبب آخر أنا لا أستطيع مساعدة أنت تمسك هذا الرجل. |
| Efendim, o gezegene gitmek için başka bir neden daha olabilir. | Open Subtitles | سيدى قد يكون هناك سبب آخر للذهاب لهذا الكوكب |
| Ama bana gelince; benim iflah olmaz bir iyimser olmamın başka bir sebebi daha var. | TED | ولكن بالنسبة لي، وثمة سبب آخر أن يكون متفائلا لا شفاء منه. |
| Hekiminizle sağlığınız ya da iğrenç şeylere dair konuşmanın çok ama çok önemli olmasının bir sebebi daha var. | TED | هناك سبب آخر وراء كون التحدث مع طبيبك حول صحتك والأمور المقززة أمرًا مهمًّا حقًا. |
| Aramamamın bir Başka nedeni de kitabını okuyordum. | Open Subtitles | سبب آخر أخرني عن الإتصال هو أنني كنت أريد أن أنهي قراءة كتابك |
| başka bir sebep olmasa bile Venedik adına Giulia da Lezze ile evleneceksin. | Open Subtitles | ماركو, سوف تتزوج جيوليا دا ليتزيه للبندقية, إن لم يكن لأي سبب آخر |
| ! Olaya biraz geniş bakın. Bütün bu şeylerin bir sebebi var. | Open Subtitles | تعالوا ننظر من المنظور الآخر هذا الإنفصال قد يحدث لأي سبب آخر |
| Ortada yetkilerini kullanmalarını gerektirecek başka sebep yoktu zaten. | Open Subtitles | لا يُوجد سبب آخر ليقوموا بمُمارسة صلاحيّتهم القضائيّة. |
| Hasılat, bebek suratın üniversite eğitimine gidecek. Yoksa başka bir sebepten mi yanımıza geldin? | Open Subtitles | العائدات تذهب لتعليم الفتى بالجامعة أو أنّ هناك سبب آخر لمجيئك؟ |
| Gelmemen gerektiğini düşünmemin bir diğer nedeni de bacaklarımın daha rahat sığacak olması. | Open Subtitles | حسنا، يوجد سبب آخر لعدم مجيئك معي، أن أتمكن من استخدام متسع القدمين. |
| Bugünün heyecan verici olmasının bir başka nedeniyse... | Open Subtitles | سبب آخر يجعل هذااليوممثيراًبشكلخاص... |
| Smallville'e gelmesinin benden Başka bir nedeni mi var diye merak ediyorum. | Open Subtitles | بدأت أتسائل إن من سبب آخر دفعه إلى الحضور إلى سمولفيل غيري |
| Yoksa neden Federal Vahşi Yaşam Şerifi oldum sanıyorsun? | Open Subtitles | لاى سبب آخر تعتقدين اننى اصبحت المارشال الفيدرالى للحياة البرية ؟ |
| Bu gelişim hedeflerini beğenmemin bi nedeni daha var, o da bunların her birinin ölçülüyor olması. | TED | وهنالك سبب آخر يجعلني احب هذه الاهداف الانمائية وهو ان جميعها يتم قياسه |
| Buraya gelmemin bir başka sebebi de o. | Open Subtitles | الحقيقة أن هذا سبب آخر دفعني للمجيء هنا |
| Merak ettim de dün akşam dışarıya sadece hava almak için mi çıktın, yoksa başka bir neden var mıydı? | Open Subtitles | لقد كنت أتساءل فقط هل حقاً ذهبت للخارج لاستنشاق الهواء النقي الليلة الماضية ؟ أو كان هناك سبب آخر ؟ |