"سبب لك" - Traduction Arabe en Turc

    • sana
        
    • seni
        
    Annen kuralları çiğnedi ve sana olana bak. Open Subtitles والدتكَ كسرت القواعد . وأُنظر كيف هذا سبب لك جرحاً
    Evlat, bu adam sana sorun çıkardı mı? Open Subtitles مرحباً يا بني، هل سبب لك هذا الرجل أي متاعب؟
    Tüm Volski'lere ve özellikle sana büyük kötülüğü dokunan bir kişi. Open Subtitles الذى سبب لك بالخصوص ولكل الفوليشين أذى عظيم
    Aranızı ne açtı? seni bu kadar keyifsiz yapan ne? Open Subtitles ما أدى الى فراقكما فما الذي سبب لك هذا السأم ؟
    O ilişkinin seni ne kadar kızdırdığını biliyor Ama hepsi bu değil, öyle değil mi? Open Subtitles ، وهي تعرف ان ماحدث سبب لك الأذى لكن ، الأمر ليس بهذه البساطه ، صحيح؟
    sana ve özellikle tüm Volsklere büyük zarar ve kötülüğü dokunan kişiyim. Open Subtitles الذى سبب لك بالخصوص ولكل الفوليشين أذى عظيم
    Babamın eve dönmesini ve sana zorluk çıkaran herkesi pataklamasını istiyorum. Open Subtitles أريده أن يأتي إلى البيت ويصفع الجميع الذي سبب لك وقتا عصيبا في جميع أنحاء وجهه.
    Öğretmenlik artık sana az mı geliyor, Sherlock? Open Subtitles هذا التعليم الأكاديمي سبب لك كل هذا الإلتباس ؟
    Bu işin sana bu kadar sorun açtığı için üzgünüm, ama bilmeni isterim ki benim için çok anlamlı olduğunu. Open Subtitles أنا آسفة أن هذا سبب لك الكثير من المشاكل ولكن أريدك أن تعلمي كم يعني هذا لي
    sana bu kadar acı veren, bu kadar üzüntü yaşatan şey için mi? Open Subtitles من أجل الذي سبب لك ذلك البؤس والإذلال ؟
    sana ne zararı oldu? Open Subtitles ما هو نوع الضررِ الذي سبب لك ذلك ؟
    Bu araştırma sana çok acı çektirdi. Open Subtitles هذا البحث سبب لك الكثير من العناء
    Bu adam sana çok fazla acı verdi. Open Subtitles الرجل الذي سبب لك الكثير من المآسي؟
    Tıpkı parçacık hızlandırıcının sana güçlerini vermesi gibi. Open Subtitles كمسرع الإلكترونات الذي سبب لك قواك
    Burası sana yeterince zarar verdi. Sen de buraya. Open Subtitles المكان سبب لك ما يكفي من الأذى
    - sana hiç zorluk çıkardı mı? Open Subtitles حسناْ هل سبب لك أى مشاكل ؟
    Sanki köfteli sandöviç yemişsin de, köfteli sandöviç seni tekmeliyor. Open Subtitles مثل ان تكوني اكلتي ساندوتش لحمة وبعد ذلك ذلك الساندوتش سبب لك مغصا
    O kadar içindesin ki seni hasta edenin bu deneye olan bağlılığın olduğunu göremiyorsun. Open Subtitles لا يمكنك ان ترى بنها التجربة الخاصه بك وهذا الذي سبب لك المرض . لا , من فضلك.
    Bu kılıç, seni büyük bir kedere sürüklediyse de, bir vakitler bizim için bir umut ışığı olmuştu. Open Subtitles وتعتقد أن هذا السيف سبب لك الكثير من الحزن. لقد كان هناك وقت عندما كان هو الأمل الكبير.
    Şimdi doğruyu söyle, Ianka'nın ölümcül notası, seni incitti mi? Open Subtitles أريد الحقيقة الآن لحن الموت الخاص بإيانكا هل سبب لك الأذى ؟
    Atılganlığın seni bu hale getirdi en başta. Open Subtitles تهورك هو من سبب لك المشكل في المقام الاول

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus