| Hayır, ben yemek yiyecem, siz burada kalacaksınız. | Open Subtitles | لا، أنا من سيتناول العشاء معه وأنتم ستبقون هنا |
| Ben uygun valfleri almak için Görev Kontrol'e gidiyorum. Görünüşe göre bir süre burada kalacaksınız. | Open Subtitles | يبدوا أنكم يا رفاق ستبقون هنا لبعض الوقت |
| Bu süre zarfında ikiniz de burada kalacaksınız. | Open Subtitles | لذا في الوقت الحالي كلاكما ستبقون هنا |
| Tamam çocuklar, siz burada kalın. | Open Subtitles | حسناً يا أولاد .. ستبقون هنا من أجل المراقبة و الإتصال. |
| - Siz burada kalın. Anladınız değil mi? | Open Subtitles | يارفاق ستبقون هنا حسناً ؟ |
| Hayır, kaçmayacak. burada kalacaksınız. | Open Subtitles | لا، لن يقوم بذلك ستبقون هنا |
| Edward bazı araştırmalar yapacak sanırım, ve sen ve amcan Frederick burada kalacaksınız. | Open Subtitles | وأنتِ و عمكِ ، "فريدريك" ، ستبقون هنا. |
| Sizler burada kalacaksınız. | Open Subtitles | ستبقون هنا |
| ...ve sen ve Stink burada kalacaksınız. | Open Subtitles | ...(و أنتي و (ستينك ستبقون هنا |
| Siz burada kalacaksınız. | Open Subtitles | ستبقون هنا |
| burada kalacaksınız. | Open Subtitles | ستبقون هنا, |
| Siz burada kalacaksınız. | Open Subtitles | ستبقون هنا |
| Siz üçünüz burada kalın. | Open Subtitles | ثلاثتكم يارفاق، ستبقون هنا |
| İkinci bir emre kadar burada kalın. | Open Subtitles | ستبقون هنا حتى إشعار آخر |