| Tek hatırlayacağın şey kızını okul alışverişine bıraktığın olacak. | Open Subtitles | كلّ ما ستتذكره أنّكَ عُدت لتسوق اللوازم الدراسية لإبنتكَ. | 
| Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره. | 
| Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره | 
| İşleri daha heyecanlı hâle getirmek istiyorum on dakikadan fazla hatırlayacağı bir şeyler. | Open Subtitles | أريد أن أجعل الأمور أكثر إثارةً شئٌ ستتذكره لأكثر من عشر دقائق حسناً بالمرح والإثارة | 
| Daima hatırlayacağı bir şey olsun istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يكون أمرًا ستتذكره طوال حياتها | 
| Bizi şimdi vurursan sadece, ondan kalan pislikleri temizlediğini hatırlayacaksın. | Open Subtitles | لو قتلـتنا الآن كل ما ستتذكره أنك نظفت ما فعلـه | 
| Birazdan hatırlayacaksın. | Open Subtitles | في لحظة , ستتذكره | 
| Grace sadece Noel'i babasıyla geçirdiğini hatırlayacak. Tamam mı? | Open Subtitles | جلّ ما ستتذكره (جريس) بأنّها قضت عيد الميلاد مع أبّيها | 
| Şu dünyada hatırlayacağın tek kişi odur. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد في العالم الذي ستتذكره | 
| Yüzüne baktığında hatırlayacağın tek şey bu olur. | Open Subtitles | أنظر لوجهه فحسب ، فهذا ما ستتذكره | 
| 20 yıI sonra bile hatırlayacağın bir şey. | Open Subtitles | شيء ستتذكره حتى بعد 20 عام | 
| Burada çok iyi hatırlayacağın birisi var. | Open Subtitles | يوجد هنا مَن ستتذكره. | 
| "Her şeyi unutmuşsun ama şimdi hatırlayacaksın. | Open Subtitles | "نسيت كل شيئ لكنك ستتذكره الآن" |