| Benimle yemek yiyeceksin, sonra şoförüm seni havaalanına 22.00'da kalkan Boston uçağına götürecek. | Open Subtitles | ستتناول طهام العشاء معي ومن ثمّ سيوصلك سائقي للمطار في الرحلة الذاهبة لبوسطن المغادرة في الساعة العاشرة |
| Hücrende kalacaksın. Yemeklerini orada yiyeceksin. | Open Subtitles | كلا، ستبقى في زنزانتِك، و ستتناول وجباتكَ هناك |
| Bir gün, sen de son yemeğini yiyeceksin. | Open Subtitles | ياصاح سيحين ذاك اليوم الذى ستتناول فيه وجبة غَدَائك الأخيرة أيضاً |
| Sarazen misafiriniz akşam yemeğini onunla yiyecek misiniz diye soruyor. | Open Subtitles | سيدى ، سأل ضيفك العربى إن كنت ستتناول العشاء معه |
| Sağ çıksa bile, sen embriyo transferini gerçekleştirmeden önce, Nina aylarca vücudunun rahmi reddetmesini engellemesi için ilaçlar alacak ki o zaman bile vücudunun organı reddedip kendisi ve bebeği için tehlike arz etmesi gibi bir olasılık var. | Open Subtitles | وجراحة خطيره حتى لو نجت من العملية ستتناول أدوية مضادة للرفض العضو لشهور |
| Onu arabayla alacaksın, güzel bir yemek yiyeceksiniz, onu arabayla eve bırakacaksın ve kapsına kadar eşlik edeceksin. | Open Subtitles | إليك ما ستفعله سوف تقلها ستتناول عشاءاً طيباً |
| Annem mesaj attı, kız kardeşinle bugün öğlen yemeği yiyeceklermiş. | Open Subtitles | لقد راسلتني أمي وقالت إنها ستتناول الغذاء مع أختك اليوم. |
| Bir sandviç yiyecekseniz sanırım onu daha önce kimsenin sikmemiş olduğunu bilirseniz daha çok zevk alırsınız. | Open Subtitles | ...إذا كنت ستتناول ساندوتش سوف تستمتع به اذا علمت ان لم يلمسه أحد من قبلك |
| Gerçi sen yemeklerini subay salonunda yiyeceksin sanırım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعتقد انك ستتناول وجباتك في جناح الضباط |
| Yaşamın boyunca yemeğini yalnız yiyeceksin. | Open Subtitles | ستتناول وجباتك منفردا لبقية حياتك |
| Ama sen "pied de porc à la mode de Caens." yiyeceksin. | Open Subtitles | لكنك ستتناول خنزير مرقط بطريقة الكاينز |
| Gelecek ay, sadece genetikleriyle oynanmış patatesler yiyeceksin. | Open Subtitles | بل ستتناول بطاطس معدلة وراثياً |
| Ama yemek yiyeceksin değil mi? | Open Subtitles | لكنك ستتناول الغداء اليس كذلك؟ |
| Öğle yemeğini kiminle yiyeceksin? | Open Subtitles | على اياّ حال , مع من ستتناول الغداء ؟ |
| Önemsiz ayrıntısı kız kardeşi ile yemek yiyecek olmasıydı. | Open Subtitles | التفاصيل المثيره هي أنها ستتناول العشاء مع شقيقتها |
| Bir dilim doğum günü pastası yiyecek, olduğun yerde kal. | Open Subtitles | ستتناول قطعة من كعكة عيد الميلاد , أبقى هنا حيثما ترغبين |
| Rahul, artık bizde yiyecek. | Open Subtitles | راهول، ستتناول الغداء والعشاء معنا من اليوم |
| O da 12 numaradan alacak yanında kızarmış börekle. | Open Subtitles | ستتناول الطبق رقم 12 أيضاً مع لفة البيض. |
| O da 12 numaradan alacak yanında kızarmış börekle. | Open Subtitles | ستتناول الطبق رقم 12 أيضاً مع لفة البيض. |
| - Tamam, sen ne alacaksın, Virgil? | Open Subtitles | ـ ماذا ستتناول يا فيرجيل ؟ |
| Sen ne alacaksın, Manolito? | Open Subtitles | ماذا ستتناول ، مانوليتو ؟ |
| bu akşam benimle akşam yemeği yersin. Konuşmam gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | ستراب، ستتناول العشاء معي الليلة لدي ما أبحثه معك |
| - Ne alırsınız, Doktor? | Open Subtitles | -ماذا ستتناول يا دكتور ؟ |
| Hamileyken hangi kadın onaylanmamış bir ilacı alır? | Open Subtitles | أي أمرأة ستتناول عقاراً غير مصادق عليه وهي حامل؟ |
| Eğer benim güzel, temiz kanepemde kurbanınızı yiyecekseniz yere biraz gazete ve havlu serin. | Open Subtitles | اذا كنت ستتناول الضحية على آريكتى الرائعة ضع بعض من ورق الصحيفة على الأرض |