Beni bu davada kişisel ilgin olmadığı konusunda ikna etmeye çalışacak mısın? | Open Subtitles | أنت ستحاول وتقنعني ذلك أنت ليس لك إهتمام شخصي في هذه الحالة؟ |
Acaba önce hangimizi öldürmeye çalışacak? Sen onun kalbini kırdın, ben... zihnini. | Open Subtitles | أتساءل من منّا ستحاول قتله أوّلًا، أنت حطّمت فؤادها وأنا حطّمت عقلها. |
Boşanma işlemlerinde benden birkaç şey daha koparmayı deneyecek. Tam olarak boşanmadınız mı hâlâ? | Open Subtitles | وهذا يعني أنها ستحاول سلب شيئاً مني في دعوى الطلاق |
Oğlundan önce öteki çocukları kurtarmaya çalışacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد أدركت أنك ستحاول إنقاذ الأطفال الآخرين قبل إبنك أنت |
Er ya da geç, beni yeniden öldürmeye çalışacaksın. Bakın, kanıtlayacağım. | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلاً ستحاول قتلي من جديد ، راقبني ، سأثبت لك ذلك |
Hayır. Çamaşırhanelerde mi işi pişirmeyi deneyeceksin? | Open Subtitles | هل ستحاول الحصول على رفيقة في محل الغسيل؟ |
Ülkeyi terk etmeden Bollingswon'th'ü öldürmeyi deneyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستحاول قتل بولينج ثورث قبل مغادرة البلاد |
Güzel görünmeye çalışır, tabii eğer güzel görünmesi gereken birisi varsa. | Open Subtitles | .. ستحاول أن تُظهر جمالها إن كان لديها شخص لتتجمّل لأجله |
Mars'ın Kuzey Kutup'unun yakınlarına yapılacak çalışacak ilk görev bu olacak, ve aslında başka bir gezegen yüzeyinde suya erişip dokunmaya çalışacağımız ilk görev olacak | TED | إنها المهمة الأولى التي ستحاول الهبوط بقرب القطب الشمالي للمريخ، و هي المهمة الأولى التي ستحاول البحث و استخلاص عينات من المياه على كوكب آخر |
Annem onu üst katta tutmaya çalışacak. | Open Subtitles | أمي ستحاول إبقائه في الطابق العلوي هذا الوقت |
Geliyor. Genel anestezi verip eliyle çıkarmaya çalışacak | Open Subtitles | ستحاول اخراجها بشكل يدوي تحت المخدر العام |
İç İşleri seni mahvetmeye çalışacak. | Open Subtitles | السلطة الداخلية ستحاول أن تلقي بالتهمة عليك |
Muhtemelen gidip öldürücü bir elbise deneyecek. | Open Subtitles | على الأرجح ستحاول أن تأتي ببعض الأزياء فائقة الروعة |
İlk yarışmacımız Samantha Welke 2.1 zorluk derecesiyle, 2 1/2 ileri dalış yapmayı deneyecek. | Open Subtitles | متسابقتنا الأولى سامانثا ويلكي ستحاول اثنان ونصف حربة للأمام مع درجة صعوبة 2.1 |
Oğlundan önce öteki çocukları kurtarmaya çalışacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد أدركت أنك ستحاول إنقاذ الأطفال الآخرين قبل إبنك أنت |
Bana, bu çalınmış olan gizli uçağın beni düşürmeye çalışacağını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقولين أن هذه المقاتلة المسروقة ستحاول إسقاطي؟ |
İkinci eşinde o hataları telafi etmeye çalışacaksın.. | Open Subtitles | ولكن مع زوجتك الثانيه ستحاول تصحيح هذه الأخطاء |
Evet, şimdi ne deneyeceksin? Peynir mi? | Open Subtitles | إذا، ماذا ستحاول مرة أخرى، بحق المسيح؟ |
- Deneyeceğim. Michael, deneyeceğini duymak istemiyorum, söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | مايكل انا لا اريد ان اسمع انك ستحاول اريدك ان تعدني |
İlahileri okumaya başlayınca ruh yalan söyleyemez bizi rahatsız etmeye çalışır. | Open Subtitles | بمجرد أن ابدأ بتلاوة التراتيل ستحاول الروح أن تكذب لتشتت انتباهنا |
DNA kesildikten sonra hücre bunu onarmaya çalışacaktır. | TED | بمجرّد أن يُقَصّ الحمض النوّويّ، ستحاول الخليّة إصلاحه. |
Ama Brian en azından deneyeceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | ولكنك يا براين وعدتني أنك ستحاول على الأقل |
Bak, dostum, neden beni vurmaya çalışıyorsun, dostum? | Open Subtitles | أنظر, يا رجل, لماذ ستحاول أطلاق النار علي؟ |
Doğru şeyleri yapmaya çalışırsın, çünkü onun seninle gurur duymasını istersin, ama bazen doğru şeyler ters gidebilir. | Open Subtitles | ستحاول أن تفعل الشيء الصحيح لأنك تريد منهمأنيكونوافخورينبكلكن.. أحياناً الشيء الصحيح يمكن أن يصبح خاطئاً |
Düşman, kuşatmanın köşelerinden birini hedef alarak yarma harekatı deneyecektir. Bunu yaptıkları zaman da, ana üssün yerini ele verecekler. | Open Subtitles | ستحاول العدو اختراق الطوق الذي فرضناه من الزوايا و الهروب من هناك |
En azından o anlamaya çalışırdı. Bu senin için söyleyebileceğimden fazla! | Open Subtitles | على الاقل كانت ستحاول ان تفهم وهذا اكثر مما تفعله الان |