Vali cumartesi şehre geliyor. | Open Subtitles | الحاكمة ستحضر إلى البلدة يوم السبت لذلك الحدث الكبير ، صحيح ؟ |
Gardiyanlardan, annemin geleceğini duydu. | Open Subtitles | لقد سمع الحارس يقول بأن أمي ستحضر لرؤيتي |
Rhea bugünlerde gelecek ve sen onu havaalanından getir. | Open Subtitles | ريها ستحضر خلال هذه الأيام أحضرها من المطار |
Çok naziksiniz. Bu arada, arabayı getirecek misiniz? | Open Subtitles | . هذا لطف منك بالمناسبة ، هل ستحضر السيارة معك ؟ |
Sağlık Servisi korumalı tertibatı getiriyor. | Open Subtitles | لست متأكدة الخدمات الصحية ستحضر معدات واقية |
Biz eşlerimizi getireceksek sen de eşini getireceksin değil mi? | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا سنحضر زوجاتنا معنا ستحضر زوجتك معك، صحيح؟ |
Daireni mobilyalı olarak kiraya verdiler. Jackie kişisel eşyalarını getireceğini söyledi. | Open Subtitles | قاموا باستئجار اثاث بيتك وقالت جاي انها ستحضر اغراضك |
- Sadece çaya geliyor. | Open Subtitles | ستحضر للشاي , أنا واثق أنكم ستكونون بخير و تلبسوا أفضل ما لديكم. |
- Cuma günkü partime geliyor musun, JULIE POWERS | Open Subtitles | هل ستحضر لحفلتي يوم الجمعه أم أنك ستكون مشغول؟ |
Pazar günü Vaaz Dinle ve Oyna etkinliğine geliyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستحضر العظه السنويه و المباراه يوم الأحد؟ |
Posta kartın bana ne zaman geleceğini söylemiyordu... bende geçen akşam bir ateş yaktım. | Open Subtitles | لم تقل البطاقة البريدية متى ستحضر لذا فقد أشعلت نارا الليلة الماضية |
geleceğini bilsem çarşaftaki lekeleri temizlerdim. | Open Subtitles | إذا عرفت بأنك ستحضر كنت سأنظف البقع من على الاغطية |
50 kız seninle buluşacağını düşünerek partiye gelecek. | Open Subtitles | ما عدا أنّ 50 فتاة ستحضر ظانات أنّهن على موعد معكم |
Annen çiftlikteki konuşmaya gelecek mi? | Open Subtitles | هل ستحضر والدتك الي المزرعة لأجل الخطاب؟ |
Piyango ödüllerini annen getirecek sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت والدتك هي التي ستحضر جوائز اليانصيب |
Avukatını da getiriyor. | Open Subtitles | أنها لا تتصل بي إلا وقت الحاجة و ستحضر محاميها معها |
5 dakika içerinde bana o annenin geçmiş kayıtlarını getireceksin. | Open Subtitles | ستحضر لي التحقق عن سوابق الأم في الخمس دقائق التالية |
Birileri senin biraları getireceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أحدهم إنك ستحضر المزيد من الجعة، وقلت |
Belki onun fil avı için olan silahlarından birini de getirir. | Open Subtitles | . ربما ستحضر معها واحدة من تلك البنادق الضخمة |
- Tamam. Önümüzdeki altı ay boyunca her Salı geliyorsun. | Open Subtitles | ستحضر كل يوم ثلاثاء للأشهر الستة القادمه. |
- Hemşire birazdan gelir. - Bir şeye ihtiyacınız var mı? | Open Subtitles | ـ الممرضة ستحضر بعد دقيقة, هل تحتاجين لأي شيء؟ |
Yemek için ne alacaksın? | Open Subtitles | ماذا تعنين؟ ماذا ستحضر لي لأتغذى عليه؟ |
Az önce Laurel'la görüştüm, yarım saate kadar burada olacağını söyledi. | Open Subtitles | اتصلت مع لوريل للتو وقالت انها ستحضر خلال نصف ساعة |
Ama bu gece doğum günü partisine gidecek misin? | Open Subtitles | -لا . هل ستحضر لحفلة عيد الميلاد الليلة؟ |
Kendi bowling ayakkabılarını getiriyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنك ستحضر حذاء البولينغ الخاص بك |
Sonrasinda ise tam olarak yedi bucuk dakika sonra da iki tane daha getir, sonra da icimizden birinin sizana kadar her bes dakikada bir iki tane daha. | Open Subtitles | و بعد سبع دقائق و نصف بالضبط ستحضر لنا اثنين آخرين و ثم اثنان آخران بعدها كل خمس دقائق حتى يفقد أحدنا وعيه |