| Resmi her gördüğünüzde sesi de duyacaksınız. | TED | في كل مرة تشاهدون فيها الصورة فإنكم ستسمعون الصوت الخاص بها. |
| Önümüzdeki aylarda gen sürücüleri hakkında bir şeyler duyduğunuzda emin olun duyacaksınız, şunu hatırlayın. | TED | لذلك عندما تسمعون عن التغيير الجيني في الأشهر المقبلة، وصدقوني، ستسمعون ذلك، تذكروا ذلك. |
| Jürideki baylar ve bayanlar Richard Kimble'ın suçlu olduğuna dair kesin kanıtları duyacaksınız. | Open Subtitles | السيدات والسادة هيئة المحلفين .... ستسمعون أثباتا لا خلاف عليه لتهمة ريتشارد كيمبل |
| Çünkü sürmezse, benden yine haber alacaksın. | Open Subtitles | لأنه إذا لم يحصل ستسمعون صوتي. |
| Çünkü sürmezse, benden yine haber alacaksın. | Open Subtitles | لأنه إذا لم يحصل ستسمعون صوتي. |
| Birinci bölümde bütün kanıtları dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | في الجزء الأول ستسمعون الأدلة كلها |
| Alan Kay'dan bugün dinleyeceksiniz. | TED | ستسمعون لاحقا اليوم من "ألان كاي". |
| Her listeden bir şey sildiğimizde, bu çanın sesini duyacaksınız. | Open Subtitles | وأن نكمل تلك المهام الـ22 الإضافية كل مرة نتحقق فيها من أحد الأغراض على الطاولة ستسمعون هذا الجرس |
| Önce bazı sesler duyacaksınız. | TED | في البداية، ستسمعون بعض الأصوات. |
| Burada gerçek hız konusu. Bunu duyacaksınız. | TED | في لقطة سريعة هنا. ستسمعون هذا. |
| Onu daha önce duymadığınızı biliyorum, fakat sadece bu günü işaretleyin ki bir gün onu duyacaksınız, çünkü gerçekten inanılmaz bir adam." | TED | " أعلم أنكم لم تسمعوا به يوماً و لكن اذكروا هذا اليوم" " لأنكم ستسمعون به يوماً ما" " لأنه حقاً رجل رائع" |
| Bu departmanda bir çok söylenti duyacaksınız. | Open Subtitles | ستسمعون الكثير من الشائعات فى هذا القسم |
| Şimdi sarhoş sesini duyacaksınız işte. | Open Subtitles | الأن ستسمعون صوتها و هي سكرانة |
| (Gürültü) Ama önplan seslerine tepki gösteriyorlar. Birkaç saniye içinde duyacaksınız. | TED | (ضجيج) لكنهم يتفاعلون مع أصوات المقدمة. ستسمعون ذلك في ثانية. |
| İkiniz de en yüksek potansiyelinize ulaşacaksınız. Aynı zamanda çok sağlam müzikler dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | كما ستسمعون موسيقى رائعة |