| Sen ve annem tekrar bir çift olacaksınız ama biz aile olmayacağız. | Open Subtitles | أنت و ماما ستصبحان زوجا ثانية و لكننا لن نصبح عائلة |
| Bir aile olacaksınız, ki bu da büyük bir şey, söylemekten her ne kadar nefret etsem de | Open Subtitles | ستصبحان عائلة و هذا أمر مهم للغاية على رغم صعوبة هذا علي لأن أقوله |
| İkiniz en yüksek seviye Kan Bükücüler olacaksınız. | Open Subtitles | أنتما الاثنان ستصبحان خارقين دماء من الطراز الأول |
| Zira ikiniz de Donanma'da amiral olacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | لأنّكما ستصبحان قائدَين في البحريّة، صحيح؟ |
| Ağzımdan çıkıveren birşeydi. Delicesine mutlu olacaksınız. Bence de. | Open Subtitles | ستصبحان سعداء حتى الجنون - أعتقد هذا أيضاً - |
| İkiniz çok mutlu olacaksınız eminim. | Open Subtitles | انا متأكد بأنكما ستصبحان سعيدان للغاية |
| Yani, artık bundan sonra kardeş olacaksınız. - Ama... | Open Subtitles | أعني، بعد كل شيء، قريبًا ستصبحان أختان. |
| Siz harika birer karı-koca olacaksınız. | Open Subtitles | أنتما ستصبحان زوج وزوجة عظيمين |
| "Bugün, ikiniz tek olacaksınız... | Open Subtitles | "اليوم أنتما الإثنان ستصبحان واحداً" |
| Siz ikiniz bu gece buradaki en popüler insanlar olacaksınız. | Open Subtitles | ستصبحان أشهر شخصين |
| Zengin olacaksınız. Earl, zengin olacaklar. | Open Subtitles | ستصبحان ثريّين ايرل)، سيصبحان ثريّين) |
| İkiniz komşu olacaksınız. | Open Subtitles | ستصبحان جيران |
| İkiniz komşu olacaksınız. | Open Subtitles | ستصبحان جيران |