| Peki şimdi ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستصنع الآن ؟ أستبقى هنا لتغطى ما حدث ؟ |
| Eskiden ailemin sattığı içkiyi yapacaksın. | Open Subtitles | ستصنع النبيذ الذي إعتادت عائلتي بيعه فحسب |
| Kemiklerinizden akşam yemeği yapacak ejderhalar var! | Open Subtitles | سيكون هناك تنينات ستصنع عشاء من عظامك هناك |
| Ama solucan şekerlerin tamamını ben aldığıma göre püskülleri nasıl yapacak? | Open Subtitles | لكن كيف ستصنع الأهداب عندما أحصل على كلّ الديدان المصمّغة؟ |
| Çatlaklar kapandığında bakteri veya mantarlar bir kez daha spor yapar ve hareketsizleşir. Çatlaklar tekrar oluştuğunda yeni bir iyileşme döngüsüne başlamaya hazırdır. | TED | حين تغلق الشقوق بإحكام، البكتيريا أو الفطريات ستصنع بذور وتعود للسبات مجددًا مستعدة لتبدأ دورة جديدة من الإصلاح الذاتي عندما تتشكل الشقوق مجددًا. |
| Sanırım, eğer yüzde 10'dan yüzde 20'ye geri çekilsen samimi söylüyorum, kendin için en hayırlısını yapmış olursun. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك إذا أبعدت نفسك قليلاً من ناحية المشاعر ستصنع لنفسك معروفاً كبيراً |
| Sana yemin ederim füzenin hedefini vurmasına izin vermektense benimle işbirliği yaparsan, daha çok kendin ve insanların için anlaşma yapmış olacaksın. | Open Subtitles | وأعدك ستصنع الكثير لنفسك ولرجالك لو تعاونت عما لو تركت هذا الصاروخ يصيب هدفه |
| Formülümün görsel bir varlık yaratmaktan daha fazlasını yapacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسناً , كُنت آمل صيغتي ستصنع أكثر من وجود مرئي |
| Kızı bulacağız, sen de o şeyle bana martini yapacaksın. | Open Subtitles | إذا وجدناها، ستصنع لي شراب المارتيني بهذا الشيء. |
| Acil Servis'in güler yüzlü hademesi mi olacaksın, yoksa gerçekten anlamlı bir şey mi yapacaksın? | Open Subtitles | هل ستكون دوماً الرجل المؤنس في غرفة الطوارئ؟ أم ستصنع شيئاً حقيقياً في حياتك؟ |
| Sonra ne yapacaksın, sepet mi öreceksin? | Open Subtitles | ماذا ستصنع بعد هذا، سلة النسيج؟ |
| Sonra ne yapacaksın, sepet mi öreceksin? | Open Subtitles | ماذا ستصنع بعد هذا، سلة النسيج؟ |
| Peki paranla ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستصنع بها ؟ |
| Ona yardım edersek bana kendisininki gibi bir bone yapacak. | Open Subtitles | ستصنع قبعة من اجلي مثل قبعتها إن ساندناها |
| Şimdi de kız kardeşin... Hayatına bir şeyler yapacak. | Open Subtitles | وأختك, ستصنع شيئاً عظيماً بحياتها، |
| O kadar da kötü değil. Monica onlardan potpuri yapacak. | Open Subtitles | ليس سيئا، ستصنع مونيكا منها خليطا |
| Oh, hayır. Yine takı mı yapacak? | Open Subtitles | هل ستصنع أشياء من الخرز مجدداً؟ |
| Haydi. Edna seni burada görürse kürk manto yapar senden. Haydi, eve götüreyim seni. | Open Subtitles | إذا أمسكت بك متلبسا هنا, ستصنع معطف للفراء منك, هيا سآخذك إلى البيت |
| Ayrıca çizgili ve burgu çeşidimiz var, eğer bunları beğenmediysen annem sana özel bir tane yapar. | Open Subtitles | لدينا أيضا على شكل معكرونة البيني و على شكل المعكرونة اللولبيّة ،و إن لم تعجبك تلك أمّي ستصنع لك شكلاً خاصّاً |
| Aslında bana iyilik yapmış olursun. | Open Subtitles | في الواقع،أنت ستصنع معروفاً ليّ |
| Önümüzdeki 20 yıl yeni tuzağını nasıl yapacağını düşünürsün artık. | Open Subtitles | أجل محظوظ جداً , لديك حوالي 20 عاماً لتفكر كيف ستصنع الفخ التالي |
| İradem bedenini yaratacak ve kılıcın kaderimi yazacak. | Open Subtitles | إرادتي ستصنع الجسد والسيف سيحدد مصيري |
| İnsanları anlayabilen başka bir Kimera mı yapacaksınız? | Open Subtitles | هل ستصنع وهما اخر يفهم كلام الانسان؟ |