| Mükemmel bir çocuk bulacaksın. İyi, terbiyeli ve kibar birini. | Open Subtitles | ستعثرين على الرجل المناسب، شخص جيد ولائق ولطيف |
| Mükemmel birini bulacaksın. İyi, saygın ve nazik birini. | Open Subtitles | ستعثرين على الرجل المناسب، شخص جيد ولائق ولطيف |
| İş dünyasında gizli bir iş bulduğunda o listedeki her maddeye uyan bir erkek bulacaksın. | Open Subtitles | و عندما تملكين وظيفة متخفية في عالم الأعمال و ستعثرين على رجل لديه كل شيء على اللائحة |
| Onu bulduğunda, gerçek kılıcı da bulursun. | Open Subtitles | عندماتعثرينعليه، ستعثرين على السّيف الحقيقي. |
| O şarkıyı bulup çalacaksın hemen bundan sonra. | Open Subtitles | ستعثرين على تلك الأغنية وتضعينها مباشرةً بعد هذه الأغنية |
| Bay Doğru'ya geri dönelim, bana sorarsan onu bu aralar bulacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | بالرجوع إلى فارس الأحلام، إن كنتِ تريدين رأيي فلا أعتقد أنك ستعثرين عليه قريبا |
| O yerde huzur, sükunet ve özgürlük bulursunuz. | Open Subtitles | إنه مكان حيث ستعثرين علي السلام والهدوء والحرية. |
| Bu CIA adamını nasıl bulacaksın? | Open Subtitles | كيف ستعثرين على رجل الاستخبارات المركزية ذاك؟ |
| Şimdi o çılgın adamı bulacaksın ve onu yok edeceksin. | Open Subtitles | والآن ستعثرين على ذلك المجنون وتقضين عليه |
| Ama biliyorum ki aşkımızın gücüyle onu bulacaksın. | Open Subtitles | لكنّي أعرف أنّكِ بقوّة حبّنا ستعثرين عليه |
| Tanrım, Mary böyle bir cevheri nerde bulacaksın? | Open Subtitles | يا إلهي، كيف ستعثرين على جوهرة مثل هذه يا "ماري"؟ |
| Kütüphanede en dipte ince bir kitap bulacaksın. | Open Subtitles | ربما في المكتبة؟ ستعثرين على مجلد خفيف بإسم "أبواب سرية وخزائن خاصة" ما رأيك بقطعة من فطيرة مراقب النجوم اثناء دراستك؟ |
| Bir gün hayatının aşkını bulacaksın. | Open Subtitles | ستعثرين على حب حياتكِ يوماً مـــا |
| Troy'un çalınan arabasını internette mi bulacaksın? | Open Subtitles | ستعثرين على سيارة (تروي) المسروقة عبر الإنترنت؟ |
| Şans için. Umarım çok yakında bulursun. Bekle, bekle... | Open Subtitles | للحظ أتمنى أنك ستعثرين على القليل منه قريبا |
| İhtiyacın olanı kesin bulursun. | Open Subtitles | تابعي البحث فحسب واثقة أنكِ ستعثرين على ما أتيت لأجله |
| Belki kafası bizden daha karışık birini bulursun. | Open Subtitles | ربّما ستعثرين على شخص حياته أكثر تعقيداً مما نحن عليه. |
| Beni bulup soru soracağın günün gelmesinden korkuyordum. | Open Subtitles | لطالما كنت أخشى أن يأتي اليوم الذي... ستعثرين علي للبحث عن إجابات. |
| Batan gemiden bir yolunu bulup çıkarsın. | Open Subtitles | ستعثرين على طريقة للعيش في أي عالم |
| Orada ne bulacağını sanıyordun, Annie? | Open Subtitles | ماذا كُنتِ تعتقدين أنكِ ستعثرين عليه بالأسفل إذن؟ |
| Dersten önce beni bulacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنّك ستعثرين عليّ قبل الدرس |
| Söylediklerimi çevirecek başka birini bulursunuz. | Open Subtitles | ستعثرين على شخص ما ليترجم ما اقول |
| - Eminim, onu bulursunuz. | Open Subtitles | -أنا متأكدة أنك ستعثرين عليها |