| Endişelenme, onu seveceksin çünkü o en seksi olanımız. | Open Subtitles | لا تقلق. ستعجبك هاريت لأنها الاكثر إثارة |
| Eminim seveceksin. Bugün aldım. | Open Subtitles | أعلم أن هذه ستعجبك أحضرتها اليوم، تكفي ألف فنجان كبير |
| Saklı Cennet'e, acayip bir yerdir, ha! Görünce bayılacaksın. | Open Subtitles | الى الجنة الصغيرة، انها مكان رائع ستعجبك |
| Aslında benim ortağımla tanışsan iyi olacak. Onu seversin. | Open Subtitles | أتعرف ، يجدر بك أن تلتقي زميلتي ، ستعجبك |
| Hoşuna gider demiştim. Bugün gidip uyuşturucu aldığına göre. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستعجبك ، باعتبار أنك كنت تشترين المخدرات اليوم |
| Ah, fark ettim, bu yüzden küçük planımızı seveceğini düşündüm. | Open Subtitles | أوه ، لقد لاحظت هذا ، لهذا أعتقد أن خطتنا الصغيرة ستعجبك |
| Senin arabana dönen jantlardan taktım. Sen de beğeneceksin. - Tamam mı? | Open Subtitles | أضفت تعديلًا عليها من أجلك أظن أنها ستعجبك أيضاً، اتفقنا؟ |
| Bu yemeği seveceksin evlat. Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | ستعجبك هذه القذارة أحضرت لك هدية |
| Bu malı seversen emin ol, seveceksin... belki de düzenli bir boru hattı kurabiliriz. | Open Subtitles | ستعجبك هذه النوعية-- صدقنى سوف تفعل-- يمكننا ان نجد طريقة |
| Bence yıkama işini seveceksin, Francis. | Open Subtitles | "أعتقد أن وظيفة الكوي ستعجبك حقاً "فرانسيس |
| Bir fikrim var egonu da bildiğim için bunu seveceksin. | Open Subtitles | لدي فكره و مع غرورك أظنها ستعجبك |
| Sen de bayılacaksın. Sörf yapar mısın? | Open Subtitles | بأي حال، ستعجبك المنطقة هل تركبين الأمواج ؟ |
| Aç. Bence buna bayılacaksın. | Open Subtitles | أشعر أنها ستعجبك للغاية |
| Bence buna bayılacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستعجبك |
| Fakat, belki seversin diye düşündüm ve. | Open Subtitles | انها ليس مثل باخ واصحابه لكن انا ظننت انها ستعجبك و |
| İkince hediyemi de bu kadar çok seversin umarım. | Open Subtitles | . حسناً , أتمنى لو أن هديتى الثانية ستعجبك مثلها |
| Hoşuna gider demiştim. Bugün gidip uyuşturcu aldığına göre. | Open Subtitles | أعتقد أنها ستعجبك ، باعتبار أنك كنت تشترين المخدرات اليوم |
| Bu yüzden senin oyunu seveceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لهذا اعتقدت بأن المسرحية ستعجبك |
| Bu çiğnediğim sakız pek güzel. Denesen ya, kesin çok beğeneceksin. | Open Subtitles | هذه العلكة لذيذ جداً، جربها، انا متأكد أنها ستعجبك |
| İşte hikayenin gerçek sonu. Bakalım beğenecek misin? | Open Subtitles | هذه هى النهاية الحقيقية للقصة لنرى إذا كانت ستعجبك |
| Sevebileceğin bir arkadaşım var. Gerçekten çok güzel. Çifte randevu bile yapabiliriz. | Open Subtitles | عندي صديقة ستعجبك نحن يمكن أن نرتب ميعاد مزدوج |
| Eğer kendi şarkılarımdan birini söylersem, sanırım daha çok hoşunuza gider. | Open Subtitles | اذا سمحت لي ان اغني احدى اغنياتي اعتقد بانها ستعجبك كثيرا |
| Beğeneceğini düşündüğüm birkaç şey yazdırdım. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، لقد طبعت بعض النسخ . التي إعتقدت أنها ستعجبك |
| Oraya bayılacaksınız. Çok güzeldir! | Open Subtitles | نعم، ستعجبك المدينة إنها جميلة |