"ستغضب" - Traduction Arabe en Turc

    • kızacak
        
    • kızacağını
        
    • kızar
        
    • sinirlenir
        
    • sinirlenecek
        
    • çıldırır
        
    • deliye
        
    • üzülür
        
    • kızacaksan
        
    • Sinirleneceğini
        
    • kızacaktır
        
    • sinirleniyor
        
    • küplere biner
        
    Biliyorum kızacak ama yapılacak en doğru şey bu. Open Subtitles أعرف أنها ستغضب منّي، لكنّه الفعل الصائب.
    Duyduğunda çok kızacak ama asıl onu kızdıracak şey ondan bu ilişkiyi saklamamız olur. Open Subtitles ستغضب حقاً .. لكنها ستغضب اكثر بحق إذا اكتشفت باننا حاولنا اخفاء هذا عنها
    Belki dedim. Belki, belki demektir. kızacağını düşünmemiştim. Open Subtitles قلت احتمال ، احتمال هو احتمال ، لم اعلم انك ستغضب من ذلك
    Bugün işi assan, keçi dadın çok kızar mı? Bilemiyorum. Open Subtitles هل تعتقد أن عنزتك ستغضب إذا لعبت الهوكي بعد الظهر ؟
    Karım beni ölene kadar yavaş yavaş zehirliyor ve geç kalırsam, çok sinirlenir. Open Subtitles زوجتي تقتلني ببطء و ستغضب كثيراً إن تأخرت.
    Sınavdan kalacak olursam annem sana çok sinirlenecek. Open Subtitles إن رسبت في اختباري ستغضب أمي عليك كثيرًا.
    Passover'ın ilk gününde kek yediğimizi görürse çıldırır Open Subtitles إذا رأتنا ونحن نأكل الفطائر فى اليوم الأول من عيد الفصح ، ستغضب جداً
    Hemen geri dönmezsek, Tsunade-sama çok kızacak. Doğru! Open Subtitles إذا لم نذهب ظهراَ , ستغضب تسوندي ساما
    Annen abur cubur yediğin için sana kızacak mı? Open Subtitles أمك ستغضب لأنك أكلت الأغذية مضرة ؟
    Bugün cevabımı vermem gerekiyor. Robbins çok kızacak. Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. Open Subtitles من المفترض أن أعطيهم إجابة مع نهاية اليوم. (روبينز) ستغضب للغاية.
    Susan bana kızacak ve beni kovacak ve senaryomu hiç okumayacak. Open Subtitles ستغضب مني"سوزان"و ستطردني.. و عندها لم تقرأ نصي ابداً.
    Evet. Benim Diane de bana kızacak. Open Subtitles نعم, و زوجتي دايان ستغضب مني
    Sana bittiğini söyleseydim, buna kızacağını düşünmüştüm, bu yüzden eczaneye gidip bir tane alayım diye düşündüm. Görüyor musun? Open Subtitles حسبتكَ ستغضب إنّ أخبرتكَ أنّه نفذ، لذا ذهبتُ إلى المتجر لشراء البعض.
    Korku içinde yaşayamam, senin ne zaman kızacağını ya da bağıracağını düşünerek. Open Subtitles لا يمكنني أن أعيش في خوف، بدون أن أعرف متى ستغضب أو تصرخ في
    Haberleri seyredersen sana kızacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد قلت لك إنها ستغضب لو شاهدت الأخبار
    Geç kalırsam çok kızar diye düşündüm ve buraya gelmeden önce arabada üstümü değiştirdim. Open Subtitles أعتقدت أنها ستغضب إذا تأخرت فبدلت ثيابي في السيارة على طريقي
    - Yani uzaylı falan değilim. - Sözünü dinlemezsem annem kızar. Open Subtitles أنا لسـت من كوكب آخر علي ان أطيع أمي فيما تريد لأنها ستغضب مني لو فعلت العكس
    En kötü ihtimalle, işine karıştığın için sana sinirlenir. Open Subtitles أسوأ سيناريو ستغضب منك لأنك تدخلت بشأنها
    Yoksa Dördüncü Hanım sinirlenecek, git! Open Subtitles وإلا فإن الزوجة الرابعة ستغضب إذهبي
    Eğer işin sonu bir yere bağlanmazsa, Rosa çıldırır. Open Subtitles أذا كان سينهي الأمر الى طريق مسدود , روزا ستغضب
    Ama anneme, oraya gitmek istediğimi söylersem deliye dönecektir. Open Subtitles ولكن أمي ستغضب أذا أخبرتها أني أريد الذهاب
    - Benden hoşlanmadığını sanırdım. - Sakatlanırsan kız kardeşim üzülür. Open Subtitles ظننت انك تكرهني اختي ستغضب لو تعرضت انت للأذى
    Birine kızacaksan bana kız. Open Subtitles لكن أنا الذى منعتها لذا إذا كنت ستغضب من أحد، -يجب أن يكون أنا
    - Sinirleneceğini söyledim ama takmadı bile. Open Subtitles أخبرتها أنّك ستغضب لكنها لم تأبه لذلك
    O çok kızacaktır. Open Subtitles ستغضب كثيراً
    Tabi, ama eşyalarını karıştırma çok sinirleniyor. Open Subtitles أجل لكن لا تبعثرأغراضها لأنها ستغضب كثيراً يا إلهي!
    Üstünü başını sakın kirletme yoksa Bayan Graham küplere biner. Open Subtitles لا توسخ بنطلونك بالتراب أو ستغضب السيدة غراهام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus