"ستفعل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu yapar
• Yapacak
• yapacaksın bunu
• Bunu yapacağını
• yapacaksın onu
• Bunu yapacağına
• Öyle
• edeceksin
• bunu yapacaksın
• yapacaksınız
• bunu yaparsın
• böyle bir şey yapsın

Yani bu hafta Tom'un geceleri de çalışmasını istesem Bunu yapar mısın?
اذن ان طلبت منك ان تجعل توم يعمل لعدة ليال هذا الاسبوع ستفعل ذلك

Yani Bunu yapar mıydın, babana sırtını döner miydin?
وأنت ستفعل ذلك, تقوم بالتبليغ عن أباك؟

Sunucu: Bunu yakın zamanda Yapacak mısınız? Biri var mı -- JE: Ben sadece bir tarafım. Testin sadece bir tarafıyım.
المذيع: هل ستفعل ذلك قريبا؟ هل هناك شخصا -- جون إدواردز: حسنا، أنا طرف واحد. أنا طرف واحد من هذا الإختبار.

Nasıl yapacaksın bunu?
كيف ستفعل ذلك ؟

Ama bana Bunu yapacağını, ya da yapabileceğini asla düşünmemiştim.
لكني لم أتوقع أبدا أنك ربما أو ريثما ستفعل ذلك بي

Nasıl yapacaksın onu?
وكيفَ ستفعل ذلك

Bunu yapacağına söz ver.
عدني أنك ستفعل ذلك

- Bunu yapar mı bilmiyorum.
مـا الخطب؟ -لا أعلم إن كـانت ستفعل ذلك

Bunu yapar mısın? Gerçekten?
هل ستفعل ذلك من أجلي؟

Gerçekten mi? Bunu yapar mısır?
حقاً , أنت ستفعل ذلك

Tamirci kız yine ortalığı karıştırdı. Bunu daha kaç defa Yapacak?
"جميلة الأجهزة تصبح,صواميل ومسامير" كم عدد المرات التي ستفعل ذلك فيها؟

Bunu hep eski karım Yapacak sanıyordum.
لطالما أعتقدت أن زوجتى السابقه ستفعل ذلك

Bunu gerçekten Yapacak olsanız, bir sürü fırsatınız olmuştu.
إذا كنت فعلا ستفعل ذلك كان هناك الكثير من الفرص

- Nasıl yapacaksın bunu?
كيف ستفعل ذلك ؟

-Nasıl yapacaksın bunu?
وكيف ستفعل ذلك ؟

Nasıl yapacaksın bunu?
أنّى ستفعل ذلك بالضبط؟

Bunu yapacağını bildiğim için bir kopyasını çıkardım.
كنت أعلم أنك ستفعل ذلك لذا نسخت منهم نسخ

Sana benim olduğumu söyledi, çünkü senin Bunu yapacağını biliyordu.
لقد أخبرك إنهُ انا لأنهُ يعلم إنك ستفعل ذلك

Bunu yapacağına söz ver.
عدني بأنّكَ ستفعل ذلك.

Öyle olduğunu biliyorum ama sen bu şehrin altını üstüne getireceksin.
أعرف أنك ستفعل ذلك و لكنك ستأخذ هذه المدينة بواسطة العاصفة

Bana şimdi teşekkür etmeyebilirsin ama sonra edeceksin.
ربما إنك لا تشكرني الآن لكن ستفعل ذلك لاحقاً.

Çünkü bunu yapacaksın. - Şimdi bile bunun bir parçasısın.
لأنّك ستفعل ذلك وأنت جزء مِنْ تنفيذها حاليّاً

Adam buradayken nasıl yapacaksınız onu?
كيف كنت ستفعل ذلك عندما كان في أسفل هنا؟

Bu yüzden bunu yaparsın diye düşündüm.
لهذا ظننت أنك ستفعل ذلك

Neden böyle bir şey yapsın Dean?
لماذا ستفعل ذلك بنفسها،(دين)؟